kabak tadı vermek

karall
yukarida tanimlarini okudugunuz bu deyimin dilimize geçis hikayesi de söyledir efendim. simdi efendim pireler deve iken, besikler tingir mingir sallanir iken, plastik ve cam fabriklari yok iken; dogal olarak ta sürahi, masraba gibi bilimum plastik ve camdan yapilan esyalarin yerlerini o zamanlar kabaklar alirmis. çünkü kabak yapi itibari ile ince bir kabuga sahiptir ve kolay kolay kirilmaz. simdi kabagimizin bu özelligi haiz olmasi durumunun öncesinde bazi asamalardan geçmesi gerekirmis, ki bu günde gerektir; eger su kabagindan tas veya masrapa vayahut sürahi gibi bir levazimat yapilmak istense... bütün islemler bittikten sonra da kabagin içinin kurumasi için üstten kesilmis kisima bir tipa tikilarak amaca uygun kullanilir imis...

sözü kisa keselim simdi o dönemlerde kabak uc kisimdan kesilip içi çikarilir sonra da kurumaya birakilirmis günesli bir yerde. bu asamalari yapipta sabredemeyen yani kabagin içinin iyice kurumasini bekleyemeyen ahalinin kabaklari tam olarak kurumadigindan içine konulan suya, yahut her ne konuluyorsa kabagin içine iste ona kendi tadini verirmis mundar edermis.. iste o gün bu gün bu deyim, aşırı ısrarla olayi saptirdin, içine ettin, siktin, bunlarttin bizi daralttin, merkebin ferci dahiline su kaçirdin, gibi muhtelif söz karsiliklarinin sebebi olan, aşırı ısrarla tadi kaçiran zevat için söylenir durur...
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol