yaz kampının veda gecesinde avustralyalı delikanlı haftalardır göz koyduğu sarışın mavi gözlü minicik burunlu isveçli fıstığı dansa kaldırmış, dansta bir ara onu iyice sarmalayarak "biz buna avustralya’da ’sarılmak’ deriz..!" demiş..
"evet.." diye gülümseyerek cevap vermiş kız "isveç’te de öyle denir..!"
delikanlı romantik müzikten, loş ışıklardan etkilenerek kızın pembe dudaklarına bir öpücük kondurmuş, "biz buna avustralya’da ’öpücük’ deriz.." demiş.
"evet, isveç’te de aynen bu şekilde tabir edilir.." demiş sevimli kız..
gecenin sonunda hayli içildikten sonra delikanlı kızı alıp uçsuz bucaksız loş bahçeye götürmüş, çimlerin üzerinde sevişmişler, sırtüstü uzanıp keyifle yıldızlara bakarken: "bizim orada üniversite kampusunda bunun adı ’çim sandviçidir" demiş delikanlı hafif gülümseyerek .
"bizde de öyle derler.." demiş kız biraz kırgın bir ses tonuyla: "ama genellikle içine daha fazla et koyarlar..!"
yine hıncal uluç’tan.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?