hz muhammed i eleştirmek

el menzile beynel menzileteyn
oryantalizmin yeni oyunlarından biri..veya yeni oryantalizm..

eleştirmenler açısından değerlendirilecek olursa müslim için iman zayıflığına denktir..çünkü diğer peygamberler gibi hz. muhammed de kur’an’ın örnek göstererek izinden gitmeyi emrettiği beşerdir..

"ve deyin ki: "biz allah’a iman ettiğimiz gibi, bize ne indirildiyse; ibrahim’e, ismail’e, ishak’a, yakub’a ve torunlarına ne indirildiyse; musa’ya, isa’ya ne verildiyse ve bütün peygamberlere rableri tarafından ne verildiyse hepsine iman ettik. o’nun elçilerinden hiçbirini ayırt etmeyiz. ve biz ancak o nun için boyun eğen müslümanlarız". bakara suresi-136

"kim peygamberlere itaat ederse allah’a itaat etmiş olur" nisa suresi-80

bu açıdan müslüman birey peygamber efendimizin bildirdiği vahyi, vahiyden çıkardığı hükmü ve ilahi kontrole tabi olan misyonu yorumlayamaz, eleştiremez. ama bu mutlak suretle peygambere muhalefet etmemek anlamına gelmez çünkü hz muhammed bazı sosyal konularda yani vahyin hükmetmediği konularda bilgi ve birikiminden hareketle isabetli veya isabetsiz şahsi görüşler beyan etmiş, isabetli kararları uygulanmış, isabetsiz kararlarını gördüğünde ise kabul edip vazgeçmiştir.

mesela hurma ağaçlarının aşılanmasının zararlı olacağını söylemiş daha sonra ağaçların meyve vermediğini görünce bu uygulamadan vazgeçerek "ben bir zanda bulundum, siz dünya işinizi daha iyi bilirsiniz" buyurmuştur.

veya bedir savaşı için konak yerini uygun bulmayan hubâb b. münzir hz. peygamber’e gelerek şunları söyler: "ya resulullah! burası sana allah’ın konaklamanı emrettiği, ileri gitmemiz veya geri çekilmemiz caiz olmayan bir yer midir? yoksa şahsi bir düşünce, savaş ve hile için tedbir olarak düşünülmüş bir yer midir?" peygamber efendimiz şahsi görüşü olduğunu söyleyince, münzir gerekçeleriyle birlikte muhalif görüşünü beyan eder. hz peygamber bu görüşün kendi görüşüne nazaran daha isabetli olduğuna kani olur ve uygulatır.

çünkü kur’an nur suresi 62’de bunu emreder.. "gerçek müminler öyle kimselerdir ki allah’a ve o’nun rasulü’ne yürekten inanırlar ve o’nunla bütün cemaati ilgilendiren bir mesele için bir araya geldiklerinde hangi karara varılacak olursa olsun o’nun iznini almadıkça o görüşten ayrılmazlar. gerçekten de, senden izin almadıkça karara bağlanan eylemden geri durmayanlar, işte allah’a ve o’nun rasulü’ne yürekten inananlar böyleleridir. bunun içindir ki, onlar kendi bazı özel görüşleri için senden izin istedikleri zaman, uygun gördüğün kimselere bu izni ver; ve allah’tan onlar için bağışlanma dile; çünkü allah, şüphesiz, çok acıyan esirgeyen gerçek bağışlayıcıdır!"

hatta peygamber efendimiz nihilist bakış açısına “dilsiz şeytan” yorumunu yapmıştır. bu nebevi duruştur.

gelgelelim bedevi duruşa..

promethe’ye tanrı’dan ateş çaldırtacak kadar gözlerini kör eden kin ve düşmanlığı, günümüzde, onun ateşini yaktığı hümanizm ve pozitivizmle beslenmekte.."bilgi faşizmi" yaparak mutlak doğruyu manipüle etmektedir..

biz buna oryantalizm diyoruz..bedevice bir duruş..

tanımayı değil tanımlamayı esas alan bir misyon..

nitekim bunu yaptılar..ilmi disiplin kisvesi altında nesnelleştirdikleri değerleri telkin ettiler ve toplumu nadasa bıraktılar..ürünlerini çok geçmeden almışlardı..artık yeni silah insandı..kendi insanımız..her açıdan kullanıldılar, sadece yaşarken değil öldüklerinde ve ölümlerinden sonra..

bu bağlamda filistin asıllı hristiyan edward said’in; "batı’nın doğu üzerindeki egemenlik aracı" olarak tanımladığı oryantalizm, cemil meriç’in değimiyle "sömürgeciliğin keşif kolu" görevini ifa etmiştir..

biskrem molası
-------------------------------
islama inanmayanlar hangi mantıkla turan dursun gibilerin dini argümanlarını delil sayarak dini hükümlerine destek verir anlamış değilim..veya neden başörtüsünün uydurma bir hüküm olduğunu ileri sürerek dinin gerçek kurallarına kavuşması arzusuyla yanıp tutuşur çözemedim..izahı olan beri gelsin..
-------------------------------

son söz muhakkak kelimetullahtır..

"kim sana gelen ilimden sonra seninle tartışmaya kalkarsa de ki: “ gelin oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı, kendimizi ve kendinizi çağıralım, sonra gönülden lanetle dua edelim de, allah’ın lanetini yalancıların üstüne atalım." ali imran-61
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol