ancak, ciğerinde saplı kalmış bıçağın her nefes alışında kımıl kımıl dönmesi olarak tarif edebileceğim ıstıraplı bir duygudurum.
çevre veya aile yakını ölümü, yoğun bir ilişki sonrası ayrılık/boşanma gibi birebir travmatik durumlarda ortaya çıkıyor, göz açıp kapayıncaya kadar insanı skip atıyor, hayattan soğutuyor fakat bu süreç bitmek bilmiyor şeklinde tarif edilegelmiştir.
zihin bu yoğun baskı ve sıkıntıdan kurtulmak için geçmişe mazi skilmişe gazi ya da şemsiye açılmaz veya tadını çıkar gibi savunma bariyerleri geliştirmiştir. bu sistemleri başarısız olanlar da ise "ben oynamıyorum ya, skerim aşkını ızdırabını" ya da daha kibar bir deyişle "böyle bir dünyaya çocuk getirmek istemiyorum tanrım.." şeklinde ego yoksunu patolojik düşünceler geliştiği gözlenmiştir.
her iki grupta da sonuç evresinde neden ben sorusu belirmekte, bazı ağır vakalarda gökten zevk diye cevaplar alındığı bildirilmektedir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?