yaran fıkralar

imphotep
kaderde sözlüğe fıkra yazmak da varmış ;

ateist bir adam bir gün ormanda geziyor ve etrafındaki güzelliklere
bakıyormuş.’evrim ne güzellikler yaratıyor’ diye düşünüp mest oluyormuş.
birden arkasında kocaman bir ayı belirmiş ve adamı kovalamaya başlamış.
adam bütün gücüyle kaçıyormuş ama arkasına her bakışta ayının daha fazla
yaklaşmış olduğunu fark ediyormuş.
dakikalarca süren bir kaçışın sonunda adamın ayağı yerdeki dala
takılmış,ayı adamın üzerine atlamış,pençelerini kaldırmış.
tam vurmaya hazırlanırken adam ’allah’ım’ diye bağırmış.
bir anda zaman durmuş,ayı donmuş,ormandaki nehir bile akmaz olmuş.
bir anda orman kararmış ve gökyüzünden bir ışık huzmesi adamın üzerine
parlamış.
çok derinden gelen ilahi bir ses adama ‘yıllarca bana inanmadın,yaratılışı kozmik bir kazaya bağladın,sana bu durumda yardım
etmemi mi istiyorsun?seni sevgili bir kulum mu saymalıyım’
demiş.
adam utanç içinde,’biliyorum bunca yıldan sonra dindar olmayı istemem
haksızlık,ama belki ayıyı dindar yapabilirsiniz’ demiş
ses ‘peki’ demiş ve ışık kaybolmuş.
nehir tekrar akmaya başlamış,her şey aksine dönmüş.
ayı pençesini indirmiş, iki pençesini de göğe doğru çevirmiş ve konuşmaya
başlamış ‘allah’ım, senin rızkınla orucumu açıyorum,hamdolsun verdiğin nimetlere’
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol