ezmoce

nekropsi
birol topaloğlu’nun, kalan müzik tarafından yayınlanan “heyamo” (1997), “aravani” (2000) ve “lazeburi” (2001) derleme-arşiv albümleri ile başlayan albüm serüveni, “ezmoce-rüya” ile devam ediyor… uzun bir aradan sonra çıkan bu albüm, geleneksel ve modern enstrümanların birlikte kullanılarak yapıldığı düzenlemeler ve birol topaloğlu’nun otantik yorumu ile geniş bir yelpaze kazanıyor... albümde, topaloğlu’nun bu geniş yelpazede sunduğu rengarenk lazca, megrelce ve türkçe halk şarkıları ve besteler yer alıyor.(kalan müzik)

ezmoce-rüya
rüya gibiydi çocukluğum...

akşamları evlerde toplanılır, destanlar söylenir, horonlar oynanır, masallar anlatılırdı. sis basardı ilkbaharda günlerce, çisesinde ıslanırdık.
kışın gecelerimizi karınbeyazı, yazın ay ışığı aydınlatırdı, şarkılar söylenirdi imecelerde... meltem rüzgarları cevizleri döker, biz yerden toplardık. balıklarla dans ederdik derelerimizde. tıpkı rüya gibi...

yatalak olan büyükannem (didinana), ilkbaharda guguk kuşunun sesini duyduğunda camın perdesini aralayıp; ‘bu yıl da guguk kuşunun sesini duydum’ diyerek her defasında şükrederdi. annem bahçede çalışırken bitkilerle dertleşir, kuşlarla birlikte ezgiler mırıldanırdı. onun ahırda ineğiyle sohbetini duyar, pişirdiği ekmeğin kokusuyla uyanırdım her sabah.

rüya gibi...

kadınlar; horon oynama sevdasına kendilerine köyden uzağa gidecek işler yaratır, böylelikle tenha yerlerde horon oynar, şarkılar söylerlerdi. şenlik gibi geçen imecelere davet edilmeyenler küserdi, işi eğlenceye dönüştürürlerdi... tıpkı rüya gibi...

barışın, hoşgörünün, dayanışmanın hakim olduğu bir dünya özlemi içinde; dedelerimize ağaç kesmek için ormana giderken, yolda diğer ağaçlar ürkmesin diye, baltasını mendille sardıran anlayışın yok olmaması dileğiyle...

birol topaloğlu
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol