the notebook

jane doe
ağlamak için izlediğim fakat hiç ağlamadığım, aşkı çok iyi anlatan hele ki ryan goslıng e ilk 10. dakkadan itibaren ağzımın suyunu akıtan film.başındaki manzaraların bi türlü bitmemesi sonucu "millet heralde buna ağlamış film böle sürüyo " dememe sebebiyet vermesi dolayısıylada kardeşimin kahkahası yüzünden klavye , mouse ve monitörün çeşitli yerlerine nescafe püskürttüm.tabi oda ayrı.ama film şahane.gerçek hayattada sevgililermiş bunlar.anca öyle , öyle öpüşülür zaten.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol