duygusalligin bittigi an

wereyda
(bkz: 22 the death of all the romance)

hissel ölüm...

ademoğlu zavallı elbet, yoksa kendisine bağı$lanmı$ sonsuz fikriyatı duygusallık gibi bir mekanizma ile trampaya tabi tutmazdı. bir gülü$ten, bir susu$tan, bir hiçten her $ey yaratmak gibi bir uğra$ı içine girerek formatdı$ı tavırlarını tenin sol yanındaki küçük günah kutusunun ritmik tiktaklarını bozarak günyüzüne çıkarmaz ve bu $ekilde ömrübillâh mutlu mesut geçinir giderdi. lâkin mesafelerin azalması, süveydada kıpra$ımlara sebep olan anar$ik hislerin anlamlanması ile beraber kendi gerçeğini yitirdi ademoğlu, olur olmaz-ölür ölmez(ölür!) i$lerle i$tigal edip, dü$ünsel aurasına osurmu$ oldu bu sayede. konteksti üst valöre eri$tirmek için, adını "duygu" olarak koyduğu ve daha sonra da bitimsizle$tirdiği o sufli bulutlanmaya müsaade etmez ve kaderine razı gelmezdi aklı olsa.

lâkin olmadı. olsa $u ân bu entry için burada manidar bir $eyler söylemeye çalı$an wereyda insanı, yarıda bıraktığı kitabına geri döner ve arada da gaz çıkarırdı. sevgilisini arardı sonra, her $ey yine eskiye dönerdi, eskisi gibi olmazdı, ama aratmazdı da. biterdi o ân duygusallık. siktirip giderdi.

gitti.

bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol