fourty six and two

nekropsi
aenema albümünde bulunan mükemmel bir tool parçası. genel olarak incelendiğinde insanın metafiziksel evrim sürecini ele aldığı görülür. bu süreçte insanın "bilinmeyen"e ulaşmadaki azmi ve bunun sonunda elde ettiği "kabuğunu yırtma" olgusunu "isyankâr" bir şekilde ortaya koyar.

detaylı bir şekilde incelersek şunları söyleyebiliriz.

öncelikle şarkıdaki "gölge" imgesi, hem içsel ve hem de dışsal bir olgudur. daha büyük bir gölgenin olduğu düşünülürse, gölgeden kurtulmak, daha büyük bir gölgenin içinde olmak anlamına gelir. bu kabul ışığında detaylı yoruma devam edilebilir.

ilk kıtada insanın materyalist üretim süreçleri sonucunda kendi "iç"indeki "gölgede kalan" noktalar anlamında aldığı "yaralar"dan arınma çabası anlatır. bunun için insanın daha önceki reflekslerinin yani daha önceki dönemlerdeki felsefi ve ezoterik birikiminin incelenmesinin, "hatırlanmasının" önemine değinilir.

ikinci kıtada insanın bu zorlu "hatırlama" sürecindeki "kıvranışı", "sınırlarda dolaşışı" ve ulaşmak istediği "öz"e "yakarışı, yalvarışı" anlatılır ve sonunda "öz"e ulaşma isteği bir kez daha yinelenir.

nakarat kısmında "değişim"in başlangıcı belirtilir. değişim, olması gereken yerde, yani insanın kendi "öz"ünde meydana gelmeye başlamıştır.

tekrarlanan kıtalardan sonraki ilk kıtada, insanın ve onun bilgeliğinin içine batmış olduğu pislikten arınma durumu tekrar belirtilir.

devamında bu arayış içindeki insanın kendisinden "46 artı 2" mesafe ilerideki "öz"e tutunması belirtilir. "46 ve 2" hakkında birtakım spekülatif yorumlar mevcuttur. 46 kromozomlu insanın daha ileriki bir metafiziksel evrim sürecine atıf yapılıyor olabilir. ya da "46 ve 2" ile tanrı’ya yani "öz"e yani "asıl bilgi"ye ulaşma yolundaki ilk 46 ve en son 2 düşünsel ve felsefi aşama anlatılıyor olabilir. bir "mesafe" belirttiği kesin. ancak bu mesafe düşünsel anlamda "zaman" ve "mekan" ikilisinden birine karşılık gelebilir.

sonraki kıtada kendi seçimini bu düşünsel yolculukta yapan insanın, tüm insanlığın fiziksel ve metafiziksel evrimini kronolojik olarak ele alması anlatılır. son eylem("öz"e ulaşmak için elinden geleni yapmak)aslında anlatıcının yani o süreçte bulunan insanın gerçekleştiriyor olduğu eylemdir. yaşamak ve büyümek, vermek, almak ve hareket etmek, öğrenmek, sevmek ve ağlamak, ölmek, öldürmek, paranoyak hale gelmek ve yalan söylemek, nefret etmek, korkmak ve "öz"e ulaşmak için elinden ne geliyorsa yapmak gibi sıralanmıştır.

son kıtada "değişim"in birtakım ayrıntıları verilmiştir. artık "gölge"sindeki değişmeye, yani kişi "öz"ündeki değişimin farkına varmaya başlamıştır. "gölge" ki insanı sarmalayan ve bu düşünsel süreçteki kişiyi bir koza gibi içine hapseden gölge, yavaş yavaş gerilmeye başlamıştır. giderek açılır ve insan kozasından dışarı adım atar. "gölge"ye adım atıldıkça "öz"e daha da yaklaşılır.

şu sözler onlar:

my shadow’s
shedding skin and
i’ve been picking
scabs again.
i’m down
digging through
my old muscles
looking for a clue.

i’ve been crawling on my belly
clearing out what could’ve been.
i’ve been wallowing in my own confused
and insecure delusions
for a piece to cross me over
or a word to guide me in.
i wanna feel the changes coming down.
i wanna know what i’ve been hiding in

my shadow.
change is coming through my shadow.
my shadow’s shedding skin
i’ve been picking
my scabs again.

i’ve been crawling on my belly
clearing out what could’ve been.
i’ve been wallowing in my own chaotic
and insecure delusions.

i wanna feel the change consume me,
feel the outside turning in.
i wanna feel the metamorphosis and
cleansing i’ve endured within

my shadow
change is coming.
now is my time.
listen to my muscle memory.
contemplate what i’ve been clinging to.
forty-six and two ahead of me.

i choose to live and to
grow, take and give and to
move, learn and love and to
cry, kill and die and to
be paranoid and to
lie, hate and fear and to
do what it takes to move through.

i choose to live and to
lie, kill and give and to
die, learn and love and to
do what it takes to step through.

see my shadow changing,
stretching up and over me.
soften this old armor.
hoping i can clear the way
by stepping through my shadow,
coming out the other side.
step into the shadow.
forty six and two are just ahead of me.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol