bilgiçlerin şiirleri

karall
-sana mektup-


kaleme ve kagida olan zaafima ragmen
alamamistim elime kalemi yazamamistim sana
onca sessizlikten mütevellit
dolamamistim yürekten hokkaya
akamamistim hokkadan divide
yürüyememistim divitten kagida
ve kosamamistim kagittan sana.

kagit olma serefine nail olamamisti
o koca gövedeli agac
ve sonunda ölüp ölüp
tabut olmus civisiz
topraga girmis vuslatsiz
ölümü tatmis ölü ve sessiz
bir agac gövdesi olarak animsiyordum kagitlari
sana yazacagim hayali ölüden bozma sayfalari...

ama o uzun sessizlikten sonra
bana ulasan iki satir senden
tabut olup mezara girmise
ölü tahtaya taze ruh üfledi kendinden
ve yüregimin membagindakinden
sonra hikayesi olan bir kus tuyu
kanatlandi ve kondu masama
kalemim oldu yazdi beni
akti sana mürekkepten.

besmeleyle basladi mektup
ruhum gibi kelimeler de kifayet kazandi
onca sükutu bol günden sonra
bir de kiyafet giydirdim ki onlara
hepsi de cok güzellesti
satirlar vitrini sustu kaldi

hepsinin bedelini aklimda ve yüregimde
o kutsal kavramin icini doldurarak
kayitsiz sartsiz ödüyorum
cünkü tek gecerli bedel yürek damgali
sonra uzunca düsünüp kendime soruyorum
soru da su ki: akla mi sormali?
sonra dipsiz üc nokta...
hayir sormamali!!!

ikisi de ayri semalarin günesi
dehlize takilinca anliyor insan
baslar onlarin güresi
bu nasil bir harp ya rab
yüregin ve aklin durduraksiz bu isi
yok benzeri yok esi.

akil cirpinir
cirpindikca batar
yürek te galip gelir
baslar ve yazar...




bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol