sagopa kajmer parçasıdır.
mütalam, yabana atılan kof bir raiç. tanrının elinden yazılan mektubum ben yıllar öncesinden postalanmış, darp edilmiş ruhumun, tek koluyla yazariken bu manzumun mazlum öyküsünü, derme çatma evrenimde bir evim rapim gel de tanrı konuğum ol!... forsa bedenim, varsa yoksa bir elim ve bir dilim, mıknatısla mutluluk avında yarenim ve mimli gözlerimle ağlarım ve kinle yıkarım kimi zaman minikleri, sözlerinde gizlidir, çelimsiz hisleri, tıpkı seller ortasında bir gemi, zorba yeller ellerinde savrulan...imza sago.
kalıntılarda tarihin yok olmuş tüm yalanları, alıntılar yapıldı. asırlar öncesinden günüme gölge düşüren, bölge içeren her anımda gözlerimden damla yaş döküldü, sık büküldü çok boyun, gık çıkarmadı, anılar duvara yaslandı, yasla güldü düşmanın, bilmesen de tasla suyunu döktü nefret ettiğin tüm dostların, pas tutan duaların, yas törenlerinde haykırışların haz nöbetlerindedir. asık bakışların, yaz fakirliğinde kış ayazların azraille boğuşur oldu karabasan rüyaların. yetim kalan tebessüm çocuklarının kalbi kırık!.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?