sevgililer günü

delilah


her sokak, her vitrin, her mesken, böyle koskocaman, kıpkırmızı, kanlı canlı, yusyuvarlak kalplerle doluyken kaburgalarının arasında boş ya da kırık bir kalple dolaşmak ne can yakıcıdır bilirim.
bir dönem gurbette o sevgililer günü yalnızlığını bizzat tecrübe ettim.
okyanusun ortasında susuzluk çekmek gibi bir şeydi.
parkta tahterevallisinin karşı kefesini dolduracak arkadaş bekleyen bir çocuk hüznü...
öksüzlere özgü bir anneler günü...


zamane sevdalılarının ortalıkta sereserpe koklaşması, reklamların mütemadiyen âşıkları alışverişe çağırması, sevgililer günü’nün küresel çapta uluorta kutlanması, yalnız kalplerin ıssızlığını perçinler bir kat daha...
gördükleri her çiftten ayrı bir anı, dinledikleri her anıdan tarifsiz bir acı süzerler.
aşk dillendirildikçe, yitik bir dostun adı gibi çınlar.
henüz reklamlardaki gibi bir sevda kısmet olmamıştır kimine; ama çoğu doludizgin yaşamış ve sonunda kıymıştır yarine...
onu acılar çektirerek öldürmüş ve eski bir şarkıya gömmüştür.
ortak hatıralar mezarlığına...
ya da ihanetler kabristanına...


kimi fazla sevgiye sarıp nefessiz koymuştur aşkını, kimi sevgisiz bırakıp boğmuştur.
kimi busesine kuşkunun zehrini katmış, kimi ilgisizliğin kodesine atmıştır.
kıskançlığın ateşiyle bilenen hançer, sahibi ne kadar çok sevdiyse o kadar derine saplanmıştır.
doyamadan ayrılanların damağında buruk bir ıstırap tadı kalmıştır.


işte o yüzden, terk eden, terk edilen, sevdiğini öldüren ya da sevdiğince gömülen, izler cilveleşen âşıkları, sevgililer günü’nün haber bültenlerinde; biraz hüzün, çokça çelebi bir gülümsemeyle...
kendisi kıymıştır sevdiğine...
ve bilir ki, diğer kumrular da, yakın bir kıskançlık krizinde ya da özensiz bir birlikteliğin tekdüzeliğinde, kıyacaktır yarine...
çünkü ferhat ile şirin’den, kerem ile aslı’dan, leyla ile mecnun’dan, romeo ve jülyet’ten bilir ki, tıpkı sevgililer günlerinin taze gülleri gibi, ömrü uzadıkça solar ateşli sevdalar...
sadece öldürülen âşıklar yaşar.
aşkta ölümle yaşam arasında ters orantı var.


ey sadık üyeleri kırık kalpler kulübü’nün!
sevgilisi olmayanlar,
sevgilisinden ayrılanlar,
sevgilisi uzakta olanlar,
hiç ilişkiye girmemiş ya da her gömdüğü ilişkiyle bir parça eksilmiş, her yitik sevdalının ardından acı çekmiş üvey evlatları sevgililer günü’nün...
bu gece tek kişilik sofranıza çift kadeh koyun...
izleyin canlı yayında potansiyel katillerin buselerini...
siz içtikçe canlansın o güzelim anılar...
unutmayın ki, yalnızlığın da kahredici bir tadı var.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol