bulutsuzluk özlemi

ya basta viva zapatista
20’nci yılını kutlamış olan rock grubudur.aşağıda grubun yirminci yılı için 31.7.2006 tarihli birgün gazetesinde bülent forta’nın yazdığı köşe yazısı görülebilir.


yazının başlığı hemen bize ünlü bir rock grubunu anımsatıyor. adını yanılmıyorsam yine mümtaz soysalın bir makale başlığından alan grup, 20. yılını kutluyor. türkiye gibi bütün değerlerini unutmaya eğilimli, her şeyin hızla tüketilip bir kenara atıldığı bir ülkede 20 yıllık bir geçmiş hiç de azımsanmayacak bir başarı. bulutsuzluk özlemi bu başarısıyla şimdiden bir klasik olmayı hak etmiş görünüyor.

20 yıllık serüveninde bir dolu ilk var bulutsuzluk özlemi’nin; her şeyden önce türkçe rock yapılabilmesinin yolunu açtıklarını vurgulamak gerekiyor. bir diğer ilk ise politik söylemle müzikaliteyi birleştiriken her ikisinden de taviz vermeyen bir tutumu benimsemiş olmak.

solun müzikle ilişkisi, üzerinde pek tartışılmayan; genellikle müziğin bir "propaganda aracı" olarak görülmesiyle sınırlanan bir ilişki olageldi. halk müziği formlarının üzerine yazılan "devrimci" sözlerle kısıtlı; türkü formu dışında her tür müzikal üretimi yozluk, halktan uzaklaşma olarak gören bir zihniyet genel olarak sola egemen oldu. 6o’lı yılların ortalarından itibaren ’aşık’ geleneği solun temel tercihi haline gelirken, büyük oranda toplumsal koşulların da etkisiyle müzik, politikanın doğrudan uzantısı olarak algılandı.

70’lere gelindiğinde halk müziği geleneğiyle, batılı rock formlarını birleştiren ve "anadolu rock" olarak adlandırılan akım solun da temel müzikal tercihini oluşturuyordu. kuşkusuz bu dönem müzikal kalite açısından seçilen türün özelliklerine göre son derece önemli müzisyenlerin de var olduğu bir dönemdi.



bulutsuzluk özlemi 12 eylül sonrasında toplumsal etkisini yitiren; kültürel alanda kendine tutunacak mevziler arayan solun popüler müzik alanında önemli bir odak noktası olarak ortaya çıktı. halk müziği normlarına bağlı kalmadan da politik müzik yapılabileceğini, rock müziğinin de batı’da olduğu gibi muhalif bir müzik olabileceğini hemen herkese kanıtladı.

’şili’ye özgürlük’ derken enternasyonalist, ’dede-baba-oğul’ da bir kuvay-ı milliye hikâyesi anlatırken "ulusalcı" , ’acil demokrasi’ derken demokrat, ’aç başını güzelim’ derken laik, ’sözlerimi geri alamam’ derken dönekliğe karşı, ’yaşamaya mecbursun’la umutlu; özetle bütün bunlar nedeniyle de devrimci bir grup bulutsuzluk özlemi. sadece sanatsal yaratımıyla değil, politik tutumuyla da devrimci bir grup. türkiye’de 20 yıl boyunca hangi muhalif etkinlik varsa orada onlar mutlaka vardır. akkuyu’da nükleer santral protestosunda, bergama’da siyanürlü altına hayır mitinginde, hasankeyf’te, diyarbakır’da, ödp, tkp, sendika gecelerinde, f tipi cezaevi uygulamalarına karşı yapılan eylemlerde, 1 mayıs’larda...

türkiye’de bir müzik grubu olarak varlığını sürdürmenin, müzikal ve politik çizgisinden ödün vermemenin ne denli güç bir iş olduğunu bilen bilir. bir tek albüm başarısının yoldan çıkarttığı; ya da başarısız bir albüm sonrasında yola devam edecek cesaretin yitirildiği grup serüvenleriyle dolu türkiye. kuşkusuz zaman sonuçta her şeyi eskitiyor; bachmann’ın deyişiyle "her dönem yeni bir anlatımı talep eder", ama şu bir gerçek ki söyleyecek yeni şeyi olan her rock müzisyeni artık bulutsuzluk özlemi’ni aşmak zorunda.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol