kürt sorunu

freagl dreams
bugun oldugu gibi, o yillarda da mesele sadece petrolun paylasimindan ibaret degildi. cok daha onemli olan bir konu da ortadogu’nun siyasi nufuz alanlarina bolunerek ekonomik cikarlarin uzun vadede garanti altina alinmasiydi. boylece emperyalistler bolgedeki ulusal sorunlar yumagini halletmek icin de uzunca bir sure tesrik i mesai yapmak zorunda kaldilar.
bolge daha evvelinde osmanli devletinin topraklari icerisinde kaldigindan, 1918 sevres anlasmasi temelinde emperyalistler kendileri acisindan optimum bir cozum getirmeye calismislardi. ancak sosyal ve ekonomik yapi oylesine geri, cografi yapi oylesine karmasik ve daginikti ki, ne araplar ne kurtler ve ne de diger halklar kendi baslarina bir ulus-devlet kuracak potansiyele sahip degillerdi.
aslina bakilirsa kurt sorunu hic de yeni bir mesele degildir. fakat kurt ulusal hareketi ancak birinci dunya savasindan sonra ciddi anlamda dunya kamuoyunun gundemine gelmisti. kurtler bagimsiz bir devlet kurmak icin bircok kez ayaklandilar ve kendi aralarinda da savastilar. kuzey ve guney kurdistan arasinda cografi bir engel olusturan dag sirasi ve asiretlere dayanan sosyal yapi, uluslasmanin onundeki en buyuk engeldi. kuskusuz bunun yaninda ekonomik faaliyetin gocebe hayvancilik ve kacakcilikla sinirli oldugu hatirlanirsa, kapitalist gelismislik duzeyi acisindan ulus-devletin kurulmasinin ekonomik altyapisinin ne durumda oldugu da anlasilmis olur. bu cercevede kurtlerin de tek umidi petrol gelirleriydi ve bu yuzden de emperyalistlerle iyi gecinmek zorundaydilar.
ne var ki, kurtlerin bu talepleri ne fransizlarin ne de ingilizlerin umurunda degildi. onlar ellerindeki petrol imtiyazlarini ve nufuz alanlarini korumanin derdindeydiler. ustelik ortaya bir de yeni kurulan turk devleti cikmisti ve musul-kerkuk vilayetleri uzerinde hak iddia ediyordu.
turkiye, kurt asiretlerinin kendi aralarindaki cekismelerden ve ingilizlerin/fransizlarin/amerikalilarin bagimsiz bir ermeni devleti kurmalari fikrinin kurt asiretleri arasinda yarattigi rahatsizliktan faydalanarak bazi asiretleri kendi yanlarina cekmeyi basarmisti. bu firsati degerlendirerek derhal bolgeye asker sevkettiler. turk egemen siniflarinin amaci, bolgedeki karisikliktan ve siyasi bosluktan yararlanip fiili bir durum yaratarak bunu hukuki sureclerle destekleyip guney kurdistan’in buyuk bolumunu kendi sinirlari icerisine katmakti. hatta bu ugurda ingiliz emperyalizmiyle her turlu pazarliga giristiler. ornegin daha 1922’deki lozan gorusmeleri baslamadan once, donemin ingiliz disisleri bakani lord curzon’un sorunu milletler cemiyetinin gundemine goturme onerisine cevaben, turkiye’yi temsil eden ismet inonu, bunun yerine kapali kapilar ardinda yapilacak ikili gorusmeleri tercih edeceklerini soylemistir.
goruldugu gibi kurt halki kendi kaderini tayin etme hakkini almaya ugrasirken, yeni kurulan turk devletiyle ingiliz emperyalizmi acisindan sorun, kurdistan’in nasil pay edilecegi noktasinda cereyan ediyordu.
ve nihayet 1924’te sorun ingiltere tarafindan milletler cemiyetine getirildiginde, olusturulan komisyon yaptigi incelemeler sonucunda; bolge nufusunun %63’unun kurt, %8’inin ise turklerden olustugu, bu sebeple en dogru cozumun burada bagimsiz bir kurt devleti kurulmasi oldugu, ancak siyasi acidan turkiye ile ingiltere ve irak devletleri arasindaki iliskiler goz onune alindiginda en iyisinin kurdistan’in bu bolgesinin ikiye bolunerek kuzey kisminin turkiye’ye guneyinin ise irak’a birakilmasi gerektigine karar verdi.
bu karar kelimenin tam anlamiyla kurt halkinin kaderinin emperyalistlerin cikarlarina kurban edilmesi anlamini tasiyordu. buna ragmen, en birinci siarinin "yurtta sulh cihanda sulh" oldugunu soyleyen mustafa kemal, musul ve kerkuk’un tamamen misak i milli sinirlari icinde oldugunu ve bir karisinin bile hic kimseye verilmeyecegini, gerekirse bu ugurda savasa girmekten kacinmayacaklarini beyan ediyordu. hatta mustafa kemal hukumeti, uluslararasi arenada koz olarak kullanabilmek icin bu surecte sscb ile yakinlasmayi da ihmal etmemisti.
ingiliz emperyalizmi, kapitalistlesme yolunda onemli adimlar atan turkiye ile arasini iyi tutmak istediginden kucuk de olsa bazi tavizler vermeyi kabul etti. turkiye’nin talepleri musul’un kuzeyinin kendilerine birakilmasi, ingilizlerle askeri bir anlasma yapilmasi ve musul petrolunden kendilerine pay verilmesiydi. yapilan muzakereler sonucunda esas olarak musul petrolunden pay verilmesi hususu one cikti ve tc hukumeti kendilerine musulun petrol gelirinden yuzde10 luk bir kar payinin 25 yillik sure icin odenmesini kabul etti. fakat ardindan yine turkiye’nin talebi uzerine bu kâr payina denk dusen 500 bin ingiliz sterlini tc hukumetine odenerek konu bir daha acilmamak uzere kapatildi
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol