-elinde bulundurmak, tutmak:
"okul kitaplarımı saklıyorum."
-kaybolmaması, görünmemesi için gizli bir yere koymak:
"paralarını kasada saklıyor."
-görünmesine engel olmak, ortalıkta bulundurmamak.
-bozulmadan doğal durumları ile durmasını sağlamak, korumak, muhafaza etmek:
"eti buzdolabında saklamak. peyniri tuzlu suda saklamak."
-(-den, -i) gizli tutmak, duyurmamak:
"ondan bu haberi saklamışlar."
-(-i, -e) birine vermek için ayırmak:
"bu kitabı size sakladım."
-mecaz korumak, esirgemek:
"allah saklasın."
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?