türkiyede nedense ergenlik çağına kadar bir ölçüde gerçekleşen baba kız ilişkisi adet kanaması ile birden bitiverir.baba artık bir yabancıymışcasına kızı ile ilgili önemli konuları kızı ile"yüz göz olmasın" diye anne ile halleder. yıllar geçer baba kızı ile sadece " nasılsın,iş/okul nasıl gidiyo?bugün ne yaptın?"gibi suya sabuna dokunmayan konularda konuşurlar.kız babaya hasret bir biçimde evlenir gider. ya da kız baba ile olan bu kopukluğu hissettikçe hırçınlaşır ve babaya içten içe diş bilemeye başlar. babadan nefret etme boyutuna gelir. babanın her hareketi batar. ve babanın kızılan tüm davranışlarına ,hareketlerine sahip bir erkek bulur ve onunla evlenir. baba ise duygularını açıklayamamanın verdiği hüzünle kızına ya içki içip çakır keyif olduğunda ya da mezuniyet,düğün gibi anlamlı günlerde sarılır,onu öper.filmin sonu mezar taşı başında kızın "ah baba ne olurdu daha yakın olabilseydik"feryatları ile son bulur. bu son da bilinmesine rağmen hep tekrar edilir. her kadının içinde yara olarak kalan ,yıllar sonra dile getirilebilen hadisedir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?