helesur

serdarabay
su deyince akla kim mi gelir? düşünmem lazım…kim ki saf, duru bir hassasiyete sahiptir? üzülünce soğumaya başlar, sevinince ılıklaşır. haksızlığa uğradığında aksileşir, siz ona yanaşmadan sıcak veya kaynar hale geldiğini anlamazsınız.elinizi uzatmanız gerekir ki anlaşılsın.o daha önce atağa geçip size acı yanını göstermek istemez. her şeyin üzerine çıkar ama bir tek zeytinyağına yenilir. ama asla mücadeleyi bırakmaz. pınar suyu denilen tatlılıkta mimikleriyle her şeyi tatlandırabilir,sevimlilikleriyle en acı suları bile kıvama getirir. bazen içine çamur bulaşmaya yeltenmiştir ama dış kapağında süzgeçler vardır,inançları vardır,buna izin vermez yada bünyesi kabının dışına atar.ancak bir sudur girdiği her ortama ayak uydurmayı,oraya göre şekil almayı en iyi başaran, en doğru şekli almayı en bilen. sen içkili ortama girip arkadaşlarınla takılabileceksin ama sınırın olacak,onlarla eğlenip onlarla gülüşebilecekken ağzına içki koymayacaksın.bu temiz su kim olabilir. kirlenmeyen,çamurlanmayan,saf duru berraklığını koruyan,yaşlansa da beklemiş su misali her geçen zaman bir önceki zamandan daha tortusuz olacak. ben buna sadece su derdim ta ki helesur’u tanıyıncaya kadar.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol