two suns in the sunset

floydian
dikiz aynamda güneş alçalıyor
batarak ardında yoldaki köprülerin
ve ben düşünüyorum tüm güzel şeyleri
tamamlamadan yarım bıraktığımız
ve acısını çekiyorum önsezilerin
doğruluyorum şüpheleri
soykırımın geleceğine dair

mantarı tutan paslı tel
öfkeyi içinde saklayan
kopuyor
ve birden bire gündüz oluyor yeniden
güneş doğuda
gün bitmiş olduğu halde
gün batımında iki güneş
hmmmmmmmmm
yoksa insan ırkının sonu mu bu?

frenlerin kilitlendiği andaki gibi
ve büyük bir kamyona doğru kaydığın
uzatıyorsun bu donmuş anları korkun ile
ve bir daha hiç duyamayacaksın onların sesini
ve bir daha göremeyeceksin onların yüzlerini
başvurmayacaksın yasalara bundan sonra

ve ön cam erirken
gözyaşlarım buharlaşıyor
geride yalnızca kömür bırakarak savunma için
en sonunda anlıyorum
duygularını seçkinlerin
küller ve elmaslar
düşman ve dost
hepimiz eşittik en sonunda
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol