modern felsefenin ortaya koyduğu düşünceyi çok sert şekilde eleştirmiştir ve bunda bence haklıdır da...
batıda önce stoacılığın, sonrasında hristiyanlığın ve devamında da modern düşünceye geçişin olduğunu biliyoruz.
hristiyanlık, kurtuluş olarak bizlere, tanrının mutlak iyi olduğunu söyler. yani tanrı ne yaparsa yapsın onun iyiliğinden şüphe duymayacağım, aklımı geri plana itip, tanrıyı kendisi olduğu için seveceğim... eğer bunları yaparsam, diğer dünyada sevdiklerimle tekrardan birlikte olma vaadi vardır.
sonra ne oldu, modernler geldi ve dedi ki; kardeşim bu tanrı falan boş işler bunlar. biz etrafımızı, nereden geldiğimizi, neden buradayız sorusunu anlamlandırmak için tanrıyı falan merkeze almayacağız. biz, aklımızı kullanacağız derler. artık insanın aklı, bilginin kaynağı olacaktır. biz bu sistemi kendi aklımızı kullanarak bulacağız.
dolayısıyla ortaya, insanı merkez alan bir düşünce çıkar. buna da hümanizm diyoruz. kısacası tamamen insan ve aklını ön plana çıkartan dönemdir. aydınlanma falan fıstık da bu zamandadır.
modernlerin kurtuluş formülü de şöyledir; modernler bizlere bir tanrı tarafından uyumlu ve sistemli düzenin olmadığını söylüyor. bunun yerine modern dinler koyuyor.
bilim, komünizm ve vatanseverlik...
Vatansever öldün ama vatan için öldün. Yani bu, uğruna ölünecek bir ideal. İster bilim olur ister vatan olsun. öldün ama bilim uğruna bir amaç için öldün...
Herkesin eşit olduğu, üretim güçlerinin ortak olduğu Komünizmde ölmek, ebediyete kavuşmak anlamına gelir. Bunları ortaya sunarak, ölüme bir anlam sunmaya çalışmaktadırlar. ayrıca bu kurtuluş, dünyaya aşkındır. yani ölüme getirilen anlam, bu dünyanın ötesindedir.
olayın özü, hristiyanlığın tanrısını yok saymasına rağmen, bunların yerine kendi dinlerini getirdiler.
işte Nietzchze'ye göre de bunların hepsi putlardır. Kurtuluşu, dünyanın dışında aramak... kendi hayatımızdan vazgeçmemizi söyleyen her ideal: birer puttan ibarettir.
böylece Nietzchze, modernleri kendi silahıyla vurmuştur. hiç bir ülkü, kendi hayatımızdan değerli değildir ve eğer onun için hayatımızdan vazgeçiyorsak, örnek olarak aşk için, vatan için, bilim için... orada bir nihilzm var demektir.
Nietzchze, diyor ki;
Sonsuza kadar tekrar olmasını isteyeceğin şekilde yaşa. Eğer hayat sonlu, yaşam sonlu ise tekrar tekrar yaşamayı isteyeceğin şekilde yaşa. Ancak bu sana ebediyeti verir.
Yaşama evet demenin yolu, öyle bir yaşayacaksın ki bir daha şansın olsa tekrar yaşamak isteyeceksin.
Bu kurtuluş içkindir. yani dünya dışında bir vaatte bulunmaz.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?