parov stelar

blackbutton
2011 ankara konseri öncesi bilmediğim hiç dinlemediğim bir adamdı. konserden bir gün önce akşam mekana geldiler.boş olduğu için kabinden çıkıp
tanıştım ve yarın gece için neler gerekiyor ekipman vs konuşması yaptık.elektro swing çalacaklarını biliyordum ama açıkcası çok bildiğim bir tarz değildi
bişeyler içmek için oturduk ve sonra shot lar uçuşmaya başladı.(bkz: gabriella hanninen) ve (bkz: max the sax) dart oynadık dans ettik zurna olduk.çok tatlı insanlarla güzel bir gece geçirmiştim ama hala müzikleriyle ilgili gram fikrim yoktu (hiç profesyonelce değil) ertesi gün öğleden sonra
soundcheck için mekana gittim herkez akşamdan kalma zombi gibi sistem kurulumu yapıldı ve a night ın torino çalmaya başladı.bu kadar temiz kıpır
kıpır bir şarkı olamaz sonra gabriella çıktı ve charleston butterfly.ben nasıl bu adamları dinlememişim diyerek rehberimdeki insanları aramaya
başladım "abi akşam muhakkak gelin çok acayip şeyler olacak" ve akşam tam bir kabustu.toplam 40 kişi falan geldi ve 45 dakika inalmaz bir gösteri.
sonraki bir kaç hafta gelenler gelemeyenlere neler kaçırdığını anlattı falan filan.bir kaç gün içinde adamların yaptığı herşeyi buldum ve arabada evde
kulaklıkta sadece onları dinler oldum.iki yıl kadar sonra radyolardan birinin sabah akşam çalmasıyla bilmeyen kalmadı ve "aaa adamlar buraya gelmişler biz duymamışız" muhabbetleri çokca döndü.facebook denen zırvayı kapattığım süreye kadar gabriella ile arada konuştuk bir çok şarkıyı ilk dinleyenlerdenim. bu da böyle bir anımdır.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol