insanların hobileri ya da özel ilgi alanları pek yok veya en azından yaşamlarında baskın önemde değil. durup dururken niye kitap okuyasın ki? amaç kitabı okumak değil kendini geliştirmek istediğin bir alanda bilgi kazanmak. tarihle ilgilenirsin tarih kitabı alırsın, enstrüman çalarsın müzik kitabı alırsın, spor yaparsın spor kitabı alırsın, uzayı falan merak edersin gider fizik kitabı alırsın. tek yaptığın işe gidip eve dönmek ve kazandığın para da yetersiz olduğu için tv başında kafa boşaltmaksa ya da eşin-dostunla çay içip memleket meselelerini tv haberleri üzerinden tartışmaksa ne yapacaksın kitabı? ihtiyacı olanlar okuyor, olmayanlar okumuyor.
bir de, kitap okumak ruhsal dinginlik ve tek başına kalabilme becerisi gerektirir. sessiz bir ortamda, bedensel olarak durağan şekilde ve içe dönük bir eylem kitap okumak. bizimki gibi anne egemenliği altında büyümüş çocuklardan oluşan, suçluluk duyguları ve bastırılmış cinsellikle yüklü toplumlarda tek başına kalabilmek ve ruhsal dinginlik kolay elde edilmez. bastırılmış kişilikler kitap okurken oluşan yavaşlığa ve yalnızlığa katlanamazlar. az önce duvarlara tırmanacak enerjisi olan adam daha üçüncü satırda esnemeler içinde kalır, göz kapakları ağırlaşır, içine sıkıntılar basar... niyeti başta okumak olsa bile yeterince olgun değildir yani... bu aslında tüm insanlar için böyledir de,.. bizim toplumda bu tip karakter biraz daha yaygın. kültürümüz böyle insanlar yetiştiriyor.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?