death proof

lenix
bu filmi beğenmeyen gelipte karşıma ’’ben bir tarantino hayranıyım!’’ demesin sakın! filmden o kadar keyif aldım ki uzun bir zamandan sonra ilk kez bir filme tek başıma gittiğim için hayıflandım doğrusu. önümdeki koltuklarda oturan arkadaş grubu nede güzel eğleniyor ve enteresan sahnelerde birbirini dürtüyordu. kıskanmadım desem yalan olur.

bu filmle birlikte bütün tarantino filmlerini sevmemin nedenlerini söyliyeyim sizlere; bir tarantino filmi herşeyden önce sadece bir ’’film’’dir! bir tarantino filmi size nasihat vermeye çalışmaz, mesaj vermek için hiç uğraşmaz! izleyicisine saygı duyar, ve çoğumuzun aslında sinemaya eğlenmek için geldiğimizi bilir. bir tarantino filmi sohbet demektir, gerçek hayatımızda yapmaktan hiç bıkmadığımız büyük boy muhabbetlerden biridir. ayrıntılardaki ilginç şeyleri keşfetmektir... fondaki afişlere takılıp kalmaktır... eski bir filme yapılan göndermeyi keşfetmenin hazzını duymaktır, ve şundan emin olabilirsiniz ki death proof herşeyiyle (hatasıyla sevabıyla) bir tarantino filmi. bu da death proof’un izlenmesi için yeterli bir neden bence.

filmde grindhouse filmlerine ve 70’li yıllardaki b sınıfı seks ve şiddet filmlerine bir çok gönderme var. özellikle kopmuş makara varmış gibi olan keskin geçişleriyle, yırtık ve kirlenmiş kareleriyle ve defolu gibi duran sesiyle projeden haberi olmayan bir kişi bu filmin muhtemelen 70’li yıllarda çekildiğini zannedebilir. kaldı ki tarantino’nun da hedefide birazcık bu. o eski istismar ve eğlence filmlerindeki tadı yakalayabilmek... bunuda başardığını söyleyebiliriz. hem de filme kendi stilinide yansıtmayı başararak. sanki tarantino 70’li yıllara gitmişte filmini orada çekipte gelmiş gibi...

filmin en üzücü noktası bir grindhouse projesi olması hasebiyle rodriguez’in planet terror’uyla birlikte ülkemizde gösterilmemesi... maalesef ’’2 süper film birden’’ deneyimini yaşayabilmek için dvd’sinin çıkmasını bekleyeceğiz. ne yapalım, bu durumdan kader değil, pinti yapımcı harwey weinstein utansın!

filmin en unutamadığım sahnesi ilk yarıdaki o muhteşem çarpışma sahnesidir. bence şimdiden sinema tarihine geçti. hayatımın en unutulmaz sahnelerinden birisi... tarantino çarpışmanın tadına(!) fazlasıyla varmanızı sağlıyor!

birde finalle ilgili iki çift laf etmek istiyorum. filmin sonları en eğlenceli kısmı, demedi demeyin. eğer patlamış mısırınızı bitirmek için curcunanın bitişini beklerseniz elinizde yarım bir paketle ’the end’ yazısını selamlarsınız. film bence muhteşem bir şekilde bitiyor. şimdinin bitmek bilmeyen ve sakız gibi uzadıkça uzayan finallerine karşılık bu film neredeyse eğlencenin doruk noktası diyebileceğimiz bir noktada bitiyor ve ’’işte bir film bitince böyle bitmelidir!’’ dedirtiyor!

eğer çok fazla diyaloğa alerjiniz yoksa (ki ben bundan da keyif alanlar tanıyorum, mesela ben), istismara karşı değilseniz, iğrençlik sizin kitabınızda olumsuz bir kelime değilse ve hepsinden de önemlisi bir tarantino hayranıysanız death proof’u asla kaçırmayın.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol