ispanyadaki "ihanete uğramış devrim" tablosu george orwellı derinden sarmıştır. ancak en meşhur yapıtları olan hayvanlar çiftliğinin ve 1984ün sırf stalini yermek için kaleme alındığını iddia etmek mevzuyu haddinden fazla basitleştirmek olacaktır. orwell yazarlığa başladığı günlerdeki çizgisinden sapmış değildir: nasıl ki ilk eserleri kendi tecrübelerinden izler taşıyor, ancak her toplumu ve çağı ilgilendiren meseleleri de işliyorsa savaş sonrası yapıtları da yalnızca franconun, hitlerin, stalinin dünyasını değil, bu despotları yaratan hırsları ve budalalığı da taşlamaktadır.
hayvanlar çiftliği bir devrimin trajedisidir. bu modern fabl, kesilmekten, kırkılmaktan, sağılmaktan, dövülmekten gına getirerek zalim sahiplerine karşı ayaklanan manor çiftliği hayvanlarının hikâyesidir. karakterler son derece sade ve güçlüdür: kinik eşek benjamin, fedakar at boxer, akılsız kısrak mollie, hatta serçeleri tüm hayvanların kardeş olduğunu söyleyerek pençeleri arasına çekmeyi deneyen kedi bile akıllarda kolayca yer edinen, çok canlı kişiliklerdir.
hayvanlar, çiftliği geri almayı deneyen insanlara karşı yiğitçe çarpışır, gövdelerini mermilere siper eder; el sahibi olmadıkları halde çiftliğin zor işlerinin üstesinden gelmeyi, hatta bir değirmen inşa etmeyi bile başarırlar. ne yazık ki zaferleri, yöneticiliğe soyunup gitgide insanlaşan domuzların hırsları ve entrikaları tarafından gölgelenmeye mahkumdur.romanın alt başlığı bir peri masalidir.küçükleri eğlendirecek bir peri masalı değildir elbette;ama roman,bir masal anlatımıyla yazılmıştır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?