dursun ali erzincanlı

maddedin
sana dair siiri:

ne bir ressamın fırçasında şekillenir,
ne bir filozofun felsefesinde hayat bulur,
ne bir matematikçi bendeki tekligini bulur,
ne bir tarihçinin ellerinde kaybolur anlatılmaz sevdam...
ne bir annenin cocuguna duydugu sevgi gibi,
ne bir bülbülün güle olan aşkı gibi degil,
anlatılmaz sevdam...
gecenin en olmaz saatinde,
sabahın güne merhaba dedigi ilk vakitte ben seni arıyorum,
semada zikre gark olmuş meleklerin duasıyla,
duama amin diyen cebrail aleyhisselamla ben seni arıyorum.
öyle benden öyle içtenki çözemiyorum...
o ilk bakış beni benden eyledi,
askın yaktı beni hasretin kül eyledi,
yüregime adın,nakış nakış bir nazarla yer eyledi,
sevdan nalan,nurun geceme ışık eyledi,
öyle sevdiki gönül anlatılmaz sevdam...
asi nefsim boyun büktü,
yüregim yaradanın büyüklügünü gördü,
dudaklar konuştu tövbeler günahı örttü,
herşey hakta birleşti batıllık yere çöktü,
umuttur yolun,anlatılmaz sevdam...
herşeyi seninle ögrendim,bir baba sevgisini seninle tattım.
bir amaca tutunup kalmayı,
dünyanın süsüne takılmamayı,
ezan sesinde aglamayı herşeyi sevdanla anladım.
tüm şüphelerden arınmış bir yürek taşıyorum,
en temiz,en çıkarsız halimle ben seni yaşıyorum.
aşkıma son yok,kararlıyım,olmasada sonu varamasamda sana,
anlatamasamda sevdamı sen bilirsin gavsim bu aciz insanı...
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol