yıllar öncesinde arena nın yapmış olduğu bir gizli çekimde seks işçisi kılığındaki muhabir aids li olduğunu söyleyip sağlam bir ücret ister karşılığında aldığı cevaplarsa ülkem insanının açlığına en güzel örnekleme olur;
- atın ölümü arpadan olsun!
- başka aidsli kadınlarla da yattım bişey olmadı!
- senin için göze alırım!
- bir çaresini bulurum, benim babam doktor!
- bir şey olmaz ben de aidsliyim!
- ölüm allahın emri.az ilerde kaza yapıp ölmeyeceğimi kim garanti edebilir ki!
- olsun be senin için göze alırım!
- hiç problem değil, okunduk daha önce!
- eşeğin ölümü arpadan olsun!
- bana bir şey olmaz ablacım!
dünya aids günü
aids olmadan gecirecegim bir dunya aids gunu daha. kimi zaman bugune hakkini veremiyor gibi hissediyorum. seneye kismetse aksaraya gidip aids olup gelicem.
1 aralik dunya aids gunu ve izleyen gunler hastaligin islendigi bir hafta olarak aniliyor. dunya icin giderek onemli bir tehlikeye donusen ve 22. yuzyilla birlikte afrika basta olmak uzere geri kalmis ulkelerde ortalama yasam suresinin 30un altina dusebilme beklentisinden olsa gerek ulkemizde de konu ilk kez ciddiyetle ele alindi.
tarih boyunca her yuzyilin kendine has bir salgina taniklik ettigini goruyoruz. christopher colombus amerikadan dondukten hemen sonra fransiz ordusu napoliyi isgal edince sehir bir salgina yakalanmisti. fransizlar buna napoliten hastaligi, italyanlar ise fransiz hastaligi adini vermislerdi. ayni yillarda benzer bir salgin kuzey hindistanda da gorulmus, bu kez muslumanlar hindulari, hindular da muslumanlari suclamaya baslamislardi. ama cok kisi frenginin avrupaya colombusun gemileriyle ulastigini soyluyordu. frengiye yakalananlar tarih boyunca lanetlendiler. ne de olsa cinsel iliski ile bulasan bir hastalikti. etken olan mikrobun belirlenmesi icin 20. yuzyil beklenecekti.
18. yuzyilda beliren tuberkuloz, tamamen asagi sinifin hastaligi olarak bilindi. 19. yuzyilda yahudilerin bu hastaliga genetik olarak direncli oldugu iddia ediliyordu.
yine o yillarda ortaya cikan gut hastaligi ise yuksek sinifin bir rahatsizligiydi. kolera ise asyanin avrupanin basina bela ettigi bir hastalikti. tamamen geri kalmis toplumlarda goruluyordu.
20. yuzyil baslarinda beliren kanser ise sigara ile olusmaktaydi. dolayisiyla sigara icenler toplum icin birer hastalik kaynagiydi. hitler kanserin ari irki zedelemek icin ozellikle olusturulmus bir hastalik oldugunu bile iddia etti.
1980lerde ortaya aids cikti. onceleri bir cesit homoseksuel hastaligi olarak biliniyordu. kokeni afrikalilar veya haitililerdi. allahin gunahkârlara verdigi bir ceza olmaliydi. ama hastalik amerika ve avrupalilarin da basina bela olunca isin rengi degisti. yine dunyayi kurtarma gorevi onlara dustu. dunya saglik orgutu aids icin seferber edildi ve ocak 1999da hangi ulkeden gelmis olursa olsun hiv/aids ile yasayan insan sinir disi edilemez, asagilayici muamele ya da ayrimcilik uygulanamaz diye bildirge bile yayinladi. 2002 raporunda ise her gun 6000 yeni gencin bu hastaliga yakalandigi ve bu yil toplam 68 milyon yeni hasta beklendigi belirtildi. halen dunyada 40 milyon kisinin hiv (+) oldugu ve %95inin gelismekte olan ulkelerden kaynaklandigi tahmin ediliyor.
http://www.memocal.com/bgvh/dunyaaidsgunu.asp
tarih boyunca her yuzyilin kendine has bir salgina taniklik ettigini goruyoruz. christopher colombus amerikadan dondukten hemen sonra fransiz ordusu napoliyi isgal edince sehir bir salgina yakalanmisti. fransizlar buna napoliten hastaligi, italyanlar ise fransiz hastaligi adini vermislerdi. ayni yillarda benzer bir salgin kuzey hindistanda da gorulmus, bu kez muslumanlar hindulari, hindular da muslumanlari suclamaya baslamislardi. ama cok kisi frenginin avrupaya colombusun gemileriyle ulastigini soyluyordu. frengiye yakalananlar tarih boyunca lanetlendiler. ne de olsa cinsel iliski ile bulasan bir hastalikti. etken olan mikrobun belirlenmesi icin 20. yuzyil beklenecekti.
18. yuzyilda beliren tuberkuloz, tamamen asagi sinifin hastaligi olarak bilindi. 19. yuzyilda yahudilerin bu hastaliga genetik olarak direncli oldugu iddia ediliyordu.
yine o yillarda ortaya cikan gut hastaligi ise yuksek sinifin bir rahatsizligiydi. kolera ise asyanin avrupanin basina bela ettigi bir hastalikti. tamamen geri kalmis toplumlarda goruluyordu.
20. yuzyil baslarinda beliren kanser ise sigara ile olusmaktaydi. dolayisiyla sigara icenler toplum icin birer hastalik kaynagiydi. hitler kanserin ari irki zedelemek icin ozellikle olusturulmus bir hastalik oldugunu bile iddia etti.
1980lerde ortaya aids cikti. onceleri bir cesit homoseksuel hastaligi olarak biliniyordu. kokeni afrikalilar veya haitililerdi. allahin gunahkârlara verdigi bir ceza olmaliydi. ama hastalik amerika ve avrupalilarin da basina bela olunca isin rengi degisti. yine dunyayi kurtarma gorevi onlara dustu. dunya saglik orgutu aids icin seferber edildi ve ocak 1999da hangi ulkeden gelmis olursa olsun hiv/aids ile yasayan insan sinir disi edilemez, asagilayici muamele ya da ayrimcilik uygulanamaz diye bildirge bile yayinladi. 2002 raporunda ise her gun 6000 yeni gencin bu hastaliga yakalandigi ve bu yil toplam 68 milyon yeni hasta beklendigi belirtildi. halen dunyada 40 milyon kisinin hiv (+) oldugu ve %95inin gelismekte olan ulkelerden kaynaklandigi tahmin ediliyor.
http://www.memocal.com/bgvh/dunyaaidsgunu.asp
dunya aids gunu mesaji
dr. peter piot, unaids icra direktoru
dunya aidsle birlikte ucuncu on yila girerken, insanligin, tarihin en yikici hastaligi ile karsi karsiya oldugu gercegi daha acik bir bicimde ortaya cikmaktadir. damgalama ve esitsizlik ile koruklenen bu global salgin, insanlarin guvenligi icin de ciddi bir tehdit olusturmaya baslamistir.
salginin ortaya cikmasinda bugune kadar ilk kez, dunyada hiv virusu tasiyan kadinlarin erkeklere orani % 50nin uzerine cikmistir. dunya aids gununde kendimize sunlari hatirlatmamiz gerekmektedir: damgalama ve esitsizlik kadinlari tedavide siranin gerisine itmektedir, bu durum hiv yayilimi riskini artirmaktadir, cinsel istismar ve siddetin surmesine imkan saglamaktadir, kiz cocuklarinin okula devamini engellemektedir. buna karsin, kadinlar tarafindan organize edilen bakim, destek ve topluluk egitimi calismalari salgina karsi yurutulen mucadelede basariyi artiran temel unsurlardir.
afrikada, aids gida guvenligi acisindan son derece onemli bir tehdit haline gelmistir. aids sebebiyle milyonlarca insanin oldugu veya hasta oldugu bu kitada, tum topluluklar kuraklikla birlikte tamamen savunmasiz durumda kalacaklardir. bu kotu gidisatin engellenmesine yonelik acil girisimler baslatilmistir. birlesmis milletler sistemi ve diger yardim kuruluslari gida yardimi ile birlikte, aidsin onlenmesi ve aidslilerin bakimi konusuna ozel onem vermektedirler.
bu kotu gidisata karsin, iyi gelismeler de sozkonusu olabilmektedir. hiv salginin en agir etkilerinin goruldugu yerlerde bile hukumetlerin, toplum kuruluslarinin, dini kurumlarin ve is cevrelerinin tam destegi alinabildigi ve boylece toplumun her kesimi ile isbirliginde hivin onlenmesine yonelik cabalar ciddi bir bicimde baslatilabildigi takdirde salginin ilerlemesi engellenebilmektedir. dunyada tum kitalarda, kentlerden kirsal alanlara kadar tum yerlesimlerde, guvenli davranislarin hiv artis hizini onemli olcude dusurdugunu gosteren ornekler mevcuttur. tedavi ve bakim imkanlarinin artirilmasi yavas yavas hiz kazanmakta, ve milyonlarca insana umit vermektedir.
2002-2003 dunya aids kampanyasi, damgalama ve ayirimcilik konusunu islemektedir. bu kampanya ile birlikte aidse karsi savasimi kazanma yolunda onemli bir adim atilmis olmaktadir. boylece her birinizi, karsilastiginiz her yerde -bu yer isyeriniz, kasabaniz veya koyunuz, okulunuz, vb. her hangi bir yer olabilir- hiv/aidsle ilgili ayirimciliga karsi mucadele etmeye cagiriyorum. hiv/aids salginina karsi global mucadeleyi, sadece virusten etkilenmis olanlar olarak degil, ancak ve ancak virusu ortak dusmanimiz yaparak kazanabiliriz.
http://www.undp.org.tr/aidsgunu.htm
dr. peter piot, unaids icra direktoru
dunya aidsle birlikte ucuncu on yila girerken, insanligin, tarihin en yikici hastaligi ile karsi karsiya oldugu gercegi daha acik bir bicimde ortaya cikmaktadir. damgalama ve esitsizlik ile koruklenen bu global salgin, insanlarin guvenligi icin de ciddi bir tehdit olusturmaya baslamistir.
salginin ortaya cikmasinda bugune kadar ilk kez, dunyada hiv virusu tasiyan kadinlarin erkeklere orani % 50nin uzerine cikmistir. dunya aids gununde kendimize sunlari hatirlatmamiz gerekmektedir: damgalama ve esitsizlik kadinlari tedavide siranin gerisine itmektedir, bu durum hiv yayilimi riskini artirmaktadir, cinsel istismar ve siddetin surmesine imkan saglamaktadir, kiz cocuklarinin okula devamini engellemektedir. buna karsin, kadinlar tarafindan organize edilen bakim, destek ve topluluk egitimi calismalari salgina karsi yurutulen mucadelede basariyi artiran temel unsurlardir.
afrikada, aids gida guvenligi acisindan son derece onemli bir tehdit haline gelmistir. aids sebebiyle milyonlarca insanin oldugu veya hasta oldugu bu kitada, tum topluluklar kuraklikla birlikte tamamen savunmasiz durumda kalacaklardir. bu kotu gidisatin engellenmesine yonelik acil girisimler baslatilmistir. birlesmis milletler sistemi ve diger yardim kuruluslari gida yardimi ile birlikte, aidsin onlenmesi ve aidslilerin bakimi konusuna ozel onem vermektedirler.
bu kotu gidisata karsin, iyi gelismeler de sozkonusu olabilmektedir. hiv salginin en agir etkilerinin goruldugu yerlerde bile hukumetlerin, toplum kuruluslarinin, dini kurumlarin ve is cevrelerinin tam destegi alinabildigi ve boylece toplumun her kesimi ile isbirliginde hivin onlenmesine yonelik cabalar ciddi bir bicimde baslatilabildigi takdirde salginin ilerlemesi engellenebilmektedir. dunyada tum kitalarda, kentlerden kirsal alanlara kadar tum yerlesimlerde, guvenli davranislarin hiv artis hizini onemli olcude dusurdugunu gosteren ornekler mevcuttur. tedavi ve bakim imkanlarinin artirilmasi yavas yavas hiz kazanmakta, ve milyonlarca insana umit vermektedir.
2002-2003 dunya aids kampanyasi, damgalama ve ayirimcilik konusunu islemektedir. bu kampanya ile birlikte aidse karsi savasimi kazanma yolunda onemli bir adim atilmis olmaktadir. boylece her birinizi, karsilastiginiz her yerde -bu yer isyeriniz, kasabaniz veya koyunuz, okulunuz, vb. her hangi bir yer olabilir- hiv/aidsle ilgili ayirimciliga karsi mucadele etmeye cagiriyorum. hiv/aids salginina karsi global mucadeleyi, sadece virusten etkilenmis olanlar olarak degil, ancak ve ancak virusu ortak dusmanimiz yaparak kazanabiliriz.
http://www.undp.org.tr/aidsgunu.htm
unutmayalim ki dunya en buyuk ses sanatcisini(freddie mercury) bu hastalik yuzunden kaybetti.
gün itibariyle içinde oldugumuz gündür. kırmızı kurdelelerimizi takalım, sokaklara çıkalım.
aslına bakılırsa hiv virüsü taşıyan milyonlarca insanın sadece bugün bir gün hatırlanması, o günde de yeterli şeylerin yapılamaması çok acı bir durumdur. zaten dünyanın insanlar tarafından yazılmış olan bir kaderidir bu, herşeyi sadece tek bir gün hatırlamak, diğer günlerse umursamamak.
bugundur.
herkes kırmızı kurdela takar bu günde.
http://tinyurl.com/yjb6vae
http://tinyurl.com/yjb6vae
yunanistanda aidsli sayısının 1 yılda tam yüzde 1260 artmasının nedenini araştıran yetkililer, uyuşturucu bağımlılarının devletin aids hastalarına yaptığı 700 euroluk yardımı alabilmek için kendilerine bilerek aids bulaştırdıklarını ortaya çıkardı.
bugundur.
"haydi atlar, arpa gününüz kutlu olsun." şeklinde kutlamaların yaşandığı bir yer varmış eski zamanların birinde. bir de her skim hıyar diyene elinde tuzla koşanlar cenneti isimli bir mahalle. değişik bir yermiş bu yer anlayacağınız.
neyse, uykusuz bir gününüzde kalanını anlatırım masalın.
neyse, uykusuz bir gününüzde kalanını anlatırım masalın.
(bkz: kondom) un faydalarının daha çok anlaşıldığı gün.
halen var ba$imizda boyle bir bela ve o belanin anildigi bir gun daha geldi catti.
o gun bugundur.
o gun bugundur.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?