dinlemek

(bkz: duymak)

belki ondan da önemlisi;
(bkz: anlamak)

(bkz: dinlenmek)

duymanın 1 basamak ötesi, akıl ve kıvrak zeka gerektiren eylem.

denizi cepheden gören, kendinizi iyi hissedecek kadar yüksek ve merdivenleri aşağıya doğru dizilmiş bir yer. yarı kapalı bir gün, küçük bulutlar gölgeler oluşturmuş. vermişsin esen melteme kendini ve rüzgarın uğultusundan başkasını duymuyor kulakların. mavi derinliklere dalıveriyorsun oturduğun yerden. geçen vapurla yarış tutuyorsun...sonra birden :

+ sen beni dinliyor musun allah aşkına ?

dinlemek mi ? duymuyordum bile.

çoğu insan kendi anlatacaklarına sıra gelmesi için dinler ya da dinlemiş gibi gözükür,bunu farkeden karşıdaki samimiyetsizlikten yakınır,tıkanır,oysa gerçekten dinlemek,anlamak iletişimin,samimiyetin,hoş sohbetin en önemli öğesidir.

dinlemek fiilinin korkmak fiiliyle buluştuğu nokta; türkiyede ortalama 80 bin kişinin telefonunun dinlenmesidir.