kimi sevsem, onun hep uzakta bir sevdiği vardı, unutamadığı ilk aşkı ya da onu terk edip giden sevgilisi... kimi derinden sevsem, o bir başkasını derinden hatırlardı. öylesine çok sevdim ki onları, başkalarına duydukları sevgiyi anlatmalarını sessizce, içim acıyla kanayarak dinledim. beni yitirmekten hiç korkmadılar; çünkü onlara göre fazla iyidim; bu yüzden ilk anda vazgeçilebilirdi benden. beni terk edenlerden tek bir isteğim olurdu. "ne olur, bir daha beni aramayın! çünkü ben kolay unutamıyorum. çünkü ben size duyduğum o akıl dışı aşk yüzünden keder bahçemi dağıtıyorum. çocukluğumun o güzel bahçesini." böyle derdim onlara ama yine de ararlardı beni... soluksuz ve umutsuz kaldıkları bir gece mutlaka akıllarına ben gelirdim... o, yedek sevgili!...
derinliğine kimse sevgili olamadi
"canım, birbirimizi çok sevdik, ama ne zamandır sevgimiz bizi korumuyordu.son günlerde ikimizde çok yalnızdık. bitmesi ikimiz için de iyi olacak. seni hep güzel anmak istiyorum. uzun bir yola çıkıyorum. beni merak etme ve bekleme. belki bir gün seni ararım. hiç beklemediğin bir anda...
seni incittiysem bağışla. "
seni incittiysem bağışla. "
...sis kalkarsa bunu herkes anlayacak,
sınırın hep öte yakasındaydın sen
hiç avcı olmadın, hiç elin kana bulanmadı...
dizelerinin beni benden aldığı cezmi ersöz bunalımıdır...
sınırın hep öte yakasındaydın sen
hiç avcı olmadın, hiç elin kana bulanmadı...
dizelerinin beni benden aldığı cezmi ersöz bunalımıdır...
cezmi ersöz kitabı olmakla birlikte aynı isimli şiirdir. şöyle ki;
ahşap bir yalnızlıktı
okyanusun dibine iz düşülen
en unutulmuş su birikintisi bile
ayna olmuştu özlemine
yıpranmamış bir ipekle sarılmayı bekleyen
onca insafsız denizin kulağına
bekleyişini fısıldamıştın.
kimbilir kaç sahipsiz yürek ağrısını
kaç imkansız hayatı kattın ona ...
bitmedi der gibiydin, bitmedi
bu derinliğine sevgili olabilmek için
kalbine kazıdığın onca yitik anı.
şimdi yalnızlığını üşütüyor
beklenmedik sevinçler, serseri tesadüfler.
okyanusa bir deniz feneri daha katılıyor düşlerinden.
sis kalkarsa bunu herkes anlayacak,
sınırın hep öte yakasındaydın sen
hiç avcı olmadın, hiç elin kana bulanmadı
derinliğine kimse sevgili olamadı
ahşap bir yalnızlıktı
okyanusun dibine iz düşülen
en unutulmuş su birikintisi bile
ayna olmuştu özlemine
yıpranmamış bir ipekle sarılmayı bekleyen
onca insafsız denizin kulağına
bekleyişini fısıldamıştın.
kimbilir kaç sahipsiz yürek ağrısını
kaç imkansız hayatı kattın ona ...
bitmedi der gibiydin, bitmedi
bu derinliğine sevgili olabilmek için
kalbine kazıdığın onca yitik anı.
şimdi yalnızlığını üşütüyor
beklenmedik sevinçler, serseri tesadüfler.
okyanusa bir deniz feneri daha katılıyor düşlerinden.
sis kalkarsa bunu herkes anlayacak,
sınırın hep öte yakasındaydın sen
hiç avcı olmadın, hiç elin kana bulanmadı
derinliğine kimse sevgili olamadı
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?