onların geldiği evlerde sessizliğin değeri yoktu.
durmadan dışarı çıkıyorlardı kuşanıp birbirlerini.
aşkları bir örnek. şarkıları seyirlik. bir yalan çanıydı gövdeleri.
benim suskunluğum senin güzelliğinden geliyordu.
gecikmiş ve ince. ey yağmur sonlarının yedi rengi...
buzu ateşe verdin. taşları yeşerttin. bir sürgüne çevirdin her yeri.
onca bulut, onca rüzgar, onca kuşun gökyüzüne çizdiği...
salkımsöğütlerden aldım suların o derin akışını.
sonra güneşler battı bir susuşunla.
kaşların çekildi, çekildi.
ufuk çizgisi desem değil, kuyu ağzı desem değil.
iyi zamanlar bitti. bir acı hayal gövden.
sokaklar o eski darağacı.
köpek seslerinin yıldız kaymasına karıştığı gecelerde
gittim geldim, senden başka tarifi yoktu yalnızlığın.
(bkz: şükrü erbaş)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?