curling

olimpiyatlara alinmis, bir cesit buz uzerinde supurgelerle yer temizleme oyunu. oyunu, sporu, yok.. sey... ne len bu. neyse bu eylemi izleyerek anlamak cok zordur. sanirim katilmak icin on kosullar arasinda yasli yada cirkin olmak vardir.

monotonlukta temel tasi olmus bu oyunun, tribunleri dolduran izleyicileri vardir. ilgincitir. sanirim kultur farkidir. benim teorime gore yapacak baska hicbir seyi olmayan eskimo’larin evlerinde penguen yuvarlarken evin erkek bireyinin temizlik yapiyor olmasiyla dogmus bir spordur.

kış olimpiyatlarında eurosport un gözdesi, hangi takımın neye göre kazandığının anlaşılmadığı, yer temizlemek sporsa apartman kapıcılarının hepsi sporcu mu oluyor yani diye düşündüren hede. sporcu ruhu taşıyıp da fiziksel ve yeteneksel olarak başka bir şeye gücü yetmeyen soğuk ülke insanları için uydurulmuş olma ihtimali yüksektir.

uzun bir buz pistinin sonunda halkalar vardır içiçe geçmiş. 3er kişiden oluşan iki takım vardır. takımlar bir atıcı ve iki süpürgeciden oluşur. atıcı elindeki o garip granit -yamulmuyorsam kendisi 20 kg filan çeker- şeyi dairelere doğru kaydırmaya başlar, amacı hem kendi granitini çemberlerin içine sokmak hem de rakip takımın granitlerine çarptırarak onları halkaların dışında tutmaktır. süpürgeciler atıcıdan aldıkları talimata göre -ki bu talimat verme çekli bizim çöpçülerin "laheeyy" demesinden çok farklı değildir- granitin önünü süpürüp, graniti hızlandırırlar. oyun sonunda çemberlerin içinde ve merkeze yakın en çok hangi takımın graniti varsa o takım kazanır.

edit:sözlük dışından gelen bir uyarıyla o granitlerin adının stones oldugunu öğrenip sizlere aktarmak isterim.

anlamsız geçen vakitlerde eurosport’ta izlendiğinde tarifi mümkün olmayan bir huzur veren spor.

iyi bir strateji sporudur.taşların yakınında durması gerektiği merkezin sahip olduğu çembere ev ismi verilir.

her maç on oyundan oluşuyor.süre 75 dakikadır.bu süre bitiminde beraberlik olursa her takıma da onar dakikalık süre verilir.beraberlik hala bozulmazsa oyu süresiz biçimde biri elenene kadar devam eder.

türkiye de fazla oynayan bulunmamakta ama eurosport sayesinde baya taraftar toplamıştır.çok zevklidir izlemesi.tavsiye edilir.ettim bile hatta.

yeni başladığım spor. şimdilik evde, parke üzerinde, tek başıma oynuyorum. buza çıkana kadar böyle.

çok sevdiğim spordur lakin kurallarını tam olarak bilmediğimden zorluk çekiyorum.

spor olduğuna inandırılamayan spor. annemle televizyon izlerken bir kanalda karşılaştık bir maçıyla. ’aa anne bak bu spor’ dedim, hala daha onların orda temizlik yaptıklarını iddia ediyor.

bu spor dalı ve hususunda yapılan geyiklerin temeli yanılmıyorsam absürd bir türk işi romantik komedi filminde yatıyor.
filmin adını tam hatırlayamasam da, filmin neticesi muvaffakiyet ile noktalanır illaki.
kızın biriyle evlenmek isteyen genç kızın babasının milli sporcu olmayana kız vermem inadı sebebi ile ancak bu spor dalında milli sporcu olabileceğine inanır çünkü türkiye de yaygın değildir ve takım kurdukları vakit rakip olabilecek nitelikte bir takım daha olmayacaktır.falan filan.
buraya yazarken bile sıkıldım.sıkıcı bir film.ama izledim.çünkü izlediğim gün filmden daha da sıkıcıydı belki, kimbilir.
herneyse burada kendimi sorgulayacak değilim.