çiçekli şiirler yazmak istiyorum bayım

tayfa75
goetica’ ya tüm sevgim ve saygımla; kitaptaki biçimi ile şu şekildedir şiir:


çiçekli şiirler yazmama kızıyorsunuz bayım
bilmiyorsunuz darmadağın gövdemi
çiçekli perdelerin arkasında saklıyorum
karanlıkta oturuyorum, ışıkları yakmıyorum
çalar saat zembereği boşalana kadar çalıyor
acı veren bir sevişmeyi hatırlıyorum.
bir bıçağın gereksiz yere parlaması bu.
yıllardır kendini bulutlarda saklayan
illegal bir yağmurum.
bir yağsam pahalıya malolacağım.
ben bir bodrum kat kızıyım bayım
yalnızlıktan başka imparator tanımaz bodrumum
bir süredir plastik vazolar gibi hiç kırılmıyorum
fakat korkuyorum.birazdan da
kırk üç numara ayakkabılarınızla
bahçede oynayan çocukların üstüne basacaksınız
bu iyi olmaz bayım!

"gün akşam oldu" diyorum.
ekmek kırıntıları atıyorum kuşlara,
cam kırıkları yiyorlar.
rüyamda bir kâse dolusu suyun içinde
rengarenk yap-boz parçacıkları
anlatmak istiyorum, dinlemiyorsunuz.
hayır sanırım sabahı bekleyemem.
bilmiyorum.
insanlar rüyalarını acilen anlatmalı.

ondört yaşındaydı ruhum bayım
bir mermer masanın soğukluğunda yaşlandı.
protez bacaklar taktılar ruhuma ince ve beyaz
gıcırdaya gıcırdaya dolaştım şehri.
protez bacaklarıma bile ıslık çaldılar
o ara içimde çiçeklerden oluşmuş
bir silahsız kuvvet ablukaya alındı
sinemalarda da "organzm gıcırtıları" oynuyordu.
kaçmaya çalıştım. olmadı.
bu nedenle çiçekli şiirler yazmayı
ruhum açısından faydalı buluyorum bayım.
neyse işte
ben her filmi hatırlarım
sinemaların hiç bitmeyen gecesine
sığındığım çok oldu.
"sofi’nin tercihi"ni seyrederken çok ağlamıştım
öpüşen guramilerle ilgili bir film yapsalar
onu da mutlaka hatırlardım.
insan içinde çevrilen bir çıkrığın sesini unutur mu?
hem sonra ben hatırlamaya alışkınım.
bir "eşya toplayıcısıyım" bayım

büyük gemiler de yok artık
büyük yelkenler de
büyük kağıtlar yakmak istiyor şimdi canım
işte az önce karabatak daldı suya
bir süredir de kayıp
dünyayı yutmuş olarak çıksa da ortaya
ölüm çok iri bir sözcük değil bayım
kasımpatları kadar acı kokuyorum biliyorum
ama siz sobada sucuklu yumurta pişirip yiyen
yoksul bir aşkın güzelliğini bilir misiniz?
bir gül bir güle derdi ki görse...
yalan söylüyorum
güller bu sıra hiç konuşmuyor bayım.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol