savcilik ara$tirmasini bitirdi ve $u aciklamayi yapti;
"olay gunu havan ati$i yapilami$tir ve ceyaln’i olduren patlayici bir havan mermisi degil, bir bombaatar muhimmati yani 40 milimetrelik lancer bombasi. bomba daha onceden atilmi$ ancak patlamami$. ceyaln in olumu bu muhimmat sebebi oldu."
ceylan önkol
genelkurmay’dan bugun konu ile alakali aciklama geldi.
aciklamaya gore;
bolgede bulunan iki karakolun ve dolayisi ile karakollarda bulunan havantoplarinin mezilleri ceylan onkul’un ba$ina gelen facianin bulundugu mevkiye kilometrelerce uzakta kaliyor, yani havantopu mermisinin o kadar uzaga gidebilmesinin mumkunati yok. ote yandan olay yeri inceleme ekiplerinin yaptigi ara$tirmaya gore, havan mermisinin du$mesi esnasinda yerde olu$turdugu cukur ile ceylan onkol’un bulundugu yerdeki cukur birbirini tutmuyor.
genelkurmay bu aciklamalari yapti ama $unu demedi, zaten garibime giden yonu de bu;
"ceylan onkol’un olmesinden biz sorumlu degiliz ya da bizim atmi$ oldugumuz bir havantopu mermisi sorumlu degil."
genelkurmay basin sozcusu bunu soylemedi, sadece menzilin yetersizliginden bahsetti. ceylan onkol’un olumunden silahli kuvvetler sorumlu degil diye bir cumle gecmedi ya da suc teror orgutune yikilmadi. belki konu ile alakali bir ba$ka aciklama daha yapilir, o zaman bir $eyler daha netle$ir.
aciklamaya gore;
bolgede bulunan iki karakolun ve dolayisi ile karakollarda bulunan havantoplarinin mezilleri ceylan onkul’un ba$ina gelen facianin bulundugu mevkiye kilometrelerce uzakta kaliyor, yani havantopu mermisinin o kadar uzaga gidebilmesinin mumkunati yok. ote yandan olay yeri inceleme ekiplerinin yaptigi ara$tirmaya gore, havan mermisinin du$mesi esnasinda yerde olu$turdugu cukur ile ceylan onkol’un bulundugu yerdeki cukur birbirini tutmuyor.
genelkurmay bu aciklamalari yapti ama $unu demedi, zaten garibime giden yonu de bu;
"ceylan onkol’un olmesinden biz sorumlu degiliz ya da bizim atmi$ oldugumuz bir havantopu mermisi sorumlu degil."
genelkurmay basin sozcusu bunu soylemedi, sadece menzilin yetersizliginden bahsetti. ceylan onkol’un olumunden silahli kuvvetler sorumlu degil diye bir cumle gecmedi ya da suc teror orgutune yikilmadi. belki konu ile alakali bir ba$ka aciklama daha yapilir, o zaman bir $eyler daha netle$ir.
kesilen münevver’in aylarca gündemde kalmasına inat, parçalanan ceylan’a pek bi sessiz kalmıştır medya. sadece medya değil, her bi şey.
bu durum bizlere türkiye’nin insana vermiş olduğu değeri gösteriyor. batıdan doğuya doğru değişen değeri adeta retinalarımızı yırtarak gözler önüne seriyor.
ordu-devlet-medya parankiması. çok ilginç.
(bkz: gezme ceylan bu dağlarda)
bu durum bizlere türkiye’nin insana vermiş olduğu değeri gösteriyor. batıdan doğuya doğru değişen değeri adeta retinalarımızı yırtarak gözler önüne seriyor.
ordu-devlet-medya parankiması. çok ilginç.
(bkz: gezme ceylan bu dağlarda)
minik ceylan, bugun ahmet hakan’in hurriyet gazetesi’nde ki ko$esine konu olmu$, guzel de olmu$.
-------------------------------------------------------------------------------
general başbuğ’a ceylan’ı anlatmak
sayin general...
size bir “dağlar kızı ceylan” masalı anlatacağım...
ama bu masal, isviçre alpleri’nin sevimli ve gürbüz kızı heidi’nin masalı gibi cana yakın ve hayat dolu olmayacak...
çünkü insanı kahreden, çocukları uzak tutmamız gereken çok sert bir masal bu...
şöyle bir şey bizim ceylan masalı:
geleceksiz ve açılımsız 14 yaşındaki ceylan kızımız, diyarbakır’ın lice kırsalında bir mezrada yaşamaktadır.
bütün akranları gibi büyümeden büyümüştür...
günlerden bir gün annesinden makarna isteyip, koyun otlatmak üzere dağlara vurmuştur kendisini...
tam hayallere dalmışken...
yukarıdan bir yerlerden pat diye bir havan topu düşmüştür ceylan’ın üzerine...
komutanızdaki görevlilerin yaptıkları korkunç hatanın sonucunda...
ceylan bin parçaya bölünmüştür...
annesi yerden dut toplar gibi, ceylan’ın parçalarını eteğine toplamıştır.
abisi ağaç dallarına sıçrayan parçalara el atmıştır.
gördüğünüz gibi sayın general, ne muradına eren vardır bu güneydoğu masalında, ne de kerevetine çıkan...
¡ ¡ ¡
ama sayın general, sakın bu masalı anlattım diye...
beni ceylan’ın bin parçaya bölünmüş cesedini, “gerilla savaşına mütevazı bir katkı...” sayıp kullanmaya kalkan dtp’lilerle bir tutmayın...
benimki hesapsız kitapsız bir refleks... benimki insani bir çığlık...
ve istiyorum ki...
bu refleks size de sirayet etsin... bu çığlık sizi de kuşatsın...
lütfen, talihsiz ceylan’ın başına gelen bu olaya sebep olanların üzerine gidin... ama öyle gidiyormuş gibi yaparak gitmeyin... sahiden gidin...
gidin ki bir daha havan topları patlamasın ceylan’ların üzerinde...
gidin ki...
dirisi için bir şey yapılamayan ceylan’ın, hiç olmazsa bin parçaya bölünmüş ölüsü için bir şey yapılmış olsun...
-------------------------------------------------------------------------------
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/12600849.asp?yazarid=131
-------------------------------------------------------------------------------
general başbuğ’a ceylan’ı anlatmak
sayin general...
size bir “dağlar kızı ceylan” masalı anlatacağım...
ama bu masal, isviçre alpleri’nin sevimli ve gürbüz kızı heidi’nin masalı gibi cana yakın ve hayat dolu olmayacak...
çünkü insanı kahreden, çocukları uzak tutmamız gereken çok sert bir masal bu...
şöyle bir şey bizim ceylan masalı:
geleceksiz ve açılımsız 14 yaşındaki ceylan kızımız, diyarbakır’ın lice kırsalında bir mezrada yaşamaktadır.
bütün akranları gibi büyümeden büyümüştür...
günlerden bir gün annesinden makarna isteyip, koyun otlatmak üzere dağlara vurmuştur kendisini...
tam hayallere dalmışken...
yukarıdan bir yerlerden pat diye bir havan topu düşmüştür ceylan’ın üzerine...
komutanızdaki görevlilerin yaptıkları korkunç hatanın sonucunda...
ceylan bin parçaya bölünmüştür...
annesi yerden dut toplar gibi, ceylan’ın parçalarını eteğine toplamıştır.
abisi ağaç dallarına sıçrayan parçalara el atmıştır.
gördüğünüz gibi sayın general, ne muradına eren vardır bu güneydoğu masalında, ne de kerevetine çıkan...
¡ ¡ ¡
ama sayın general, sakın bu masalı anlattım diye...
beni ceylan’ın bin parçaya bölünmüş cesedini, “gerilla savaşına mütevazı bir katkı...” sayıp kullanmaya kalkan dtp’lilerle bir tutmayın...
benimki hesapsız kitapsız bir refleks... benimki insani bir çığlık...
ve istiyorum ki...
bu refleks size de sirayet etsin... bu çığlık sizi de kuşatsın...
lütfen, talihsiz ceylan’ın başına gelen bu olaya sebep olanların üzerine gidin... ama öyle gidiyormuş gibi yaparak gitmeyin... sahiden gidin...
gidin ki bir daha havan topları patlamasın ceylan’ların üzerinde...
gidin ki...
dirisi için bir şey yapılamayan ceylan’ın, hiç olmazsa bin parçaya bölünmüş ölüsü için bir şey yapılmış olsun...
-------------------------------------------------------------------------------
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/12600849.asp?yazarid=131
tek sucu vardi bu 14 ya$indaki kiz cocugunun.
yanli$ zamanda, yanli$ yerde koyun otlatmasi.
yanli$ zamanda ve yanli$ yerde olmasinin bedelini, uzerine du$en bir havantopu mermisi sonucunda parcalanarak odedi.
kaciniz duydunuz bu haberi?
hanginizin televizyonunun ekraninda gunler boyu ana haber bultenlerinin birinci sirasinda ve saatlerce yer aldi?
bunlarin hicbirisi olmadi degil mi?
olmadi tabi, cunku ceylan onkol diyarbaki’in kucuk bir ilcesinde, lice’de oturuyordu, etilerde degil. olmadi tabi cunku ceylan onkol’u olduren turkiye’nin en zenginlerinden birisinin oglu degildi, alt tarafi bir havan mermisi du$up parcalami$ti kizin minik bedenini, ne cikardi ki bundan. bir gun haber oldu, ertesi gun ucuncu sayfa haberi ve daha ertesi gun daha da ses soluk cikmadi bu ihmalden. ceylan onkol’un cesedinin bulundugu yere ne savci gitti ne de doktor, zira kendilerinin can guvenligi yokmu$ orada.
ceylan onkol’un da can guvenligi yoktu, tipki bolgede ya$amak zorunda kalan hicbir insanin can guvenliginin olmadigi gibi ama bir $ekilde ya$amak zorundaydilar. mecazi anlamda degil, gercek anlamda havan mermilerinin golgesi altinda ya$amak zorundaydilar, ta ki birisinin ba$ina bir havan mermisi du$unceye kadar.
o kurban da ceylan onkol oldu i$te.
kurbandi ceylan onkol ama ne yazik ki munevver karabulut’un babasi gibi kizinin cesedinden rant elde etmeye cali$an bir babasi yoktu, cabuk es gecti haber bultenleri. kurbandi kucuk kiz, canini alan unlu bir ailenin oglu degildi, reyting degeri yoktu cok fazla, yine cabuk es gecti gazeteler, bu kizin cesedi uzerine yapilacak olan ticaret cok kâr getirmeyecekti besebelli.
bakalim ceylan onkol’un cinayetinden nasil bir sonuc ortaya cikacak, ya da zavalli kizin olumu tipki bir faili mechul gibi hasir alti mi edilecek. goruruz zamanla, o gune kadar da cem garipoglu’nun kaldigi hapishanede istedigi krem peynirin ana haber bultenlerinde birinci sirada ve dakikalarca izletilmesine tam gaz devam.
yanli$ zamanda, yanli$ yerde koyun otlatmasi.
yanli$ zamanda ve yanli$ yerde olmasinin bedelini, uzerine du$en bir havantopu mermisi sonucunda parcalanarak odedi.
kaciniz duydunuz bu haberi?
hanginizin televizyonunun ekraninda gunler boyu ana haber bultenlerinin birinci sirasinda ve saatlerce yer aldi?
bunlarin hicbirisi olmadi degil mi?
olmadi tabi, cunku ceylan onkol diyarbaki’in kucuk bir ilcesinde, lice’de oturuyordu, etilerde degil. olmadi tabi cunku ceylan onkol’u olduren turkiye’nin en zenginlerinden birisinin oglu degildi, alt tarafi bir havan mermisi du$up parcalami$ti kizin minik bedenini, ne cikardi ki bundan. bir gun haber oldu, ertesi gun ucuncu sayfa haberi ve daha ertesi gun daha da ses soluk cikmadi bu ihmalden. ceylan onkol’un cesedinin bulundugu yere ne savci gitti ne de doktor, zira kendilerinin can guvenligi yokmu$ orada.
ceylan onkol’un da can guvenligi yoktu, tipki bolgede ya$amak zorunda kalan hicbir insanin can guvenliginin olmadigi gibi ama bir $ekilde ya$amak zorundaydilar. mecazi anlamda degil, gercek anlamda havan mermilerinin golgesi altinda ya$amak zorundaydilar, ta ki birisinin ba$ina bir havan mermisi du$unceye kadar.
o kurban da ceylan onkol oldu i$te.
kurbandi ceylan onkol ama ne yazik ki munevver karabulut’un babasi gibi kizinin cesedinden rant elde etmeye cali$an bir babasi yoktu, cabuk es gecti haber bultenleri. kurbandi kucuk kiz, canini alan unlu bir ailenin oglu degildi, reyting degeri yoktu cok fazla, yine cabuk es gecti gazeteler, bu kizin cesedi uzerine yapilacak olan ticaret cok kâr getirmeyecekti besebelli.
bakalim ceylan onkol’un cinayetinden nasil bir sonuc ortaya cikacak, ya da zavalli kizin olumu tipki bir faili mechul gibi hasir alti mi edilecek. goruruz zamanla, o gune kadar da cem garipoglu’nun kaldigi hapishanede istedigi krem peynirin ana haber bultenlerinde birinci sirada ve dakikalarca izletilmesine tam gaz devam.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?