koğuşta mavi çarşafların üstünde uyuyuşun, bir periyi kıskandırır.
düş bahçelerinin en ıssız yerinde kopan bir fırtına gibi yüreğim rehin kalır rüyalarına
ruhum üşür sarıp sarmalar beni karanlık.
yalnızlığınla dört duvar, bekler başımda gecenin en tatlı bekçileri.
gözlerimi ısırır bu soğuk rüzgâr, üşürüm sana her bakışımda.
dudaklarım kilitlenir, kalbim daralır, kısa bir kelebek ömrü gibi…
yeşil rütbelerin içinde, acımasız cehennemin tam göbeğinde bir melek, cehennem meleği…
saklı kalır uykusu cennetteki hurilere.
bilir misin her uykuya dalışında gelir ziyaret ederim seni cehennemde.
kalbin daralır bilirim, gözyaşların gözünde kurur ağlayamazsın,
yaralı ruhuna yeni yaralar açılır anlayamazsın…
ah cehennem meleği sen korkma ölmekten.
bir şarkı tut, yaralanmış yüreğinden.
ya seni kaybedersem, ya düşersen ellerimden, ya tutamazsam elinden…
bu yazar nasıl yaşar sensiz, gidişin ölümüm olur çaresiz…
bu sabah bir kediyi besledim senin için, ona senden bahsettim.
ne kadar tatlı, ne kadar yürekten sevdiğinden…
yine güldü bana sokaktakiler, yine deli bu deli dediler…
aslında bakma deli değilim, insanlardan kaçmak için, onların sahte suratlarına bakmamak için deliye vurdum.
sen boş ver beni çift katlı ranzada ruhun rehin biliyorum, nerden diye sorarsan, ben her gece yanına geliyorum…
üzme kendini cehennem meleği. onca zebaninin arasında melek olmak zordur.
onlar seni kıskanırlar, kanatlarını yolarlar..
acıma onlara, gözyaşlarını gösterme.
kollarındaki jilet izlerinden öpüyorum seni, her öpüşümde o yaralar kapansın diye.
gri yine burada sabahlar, bahar gelmedi nedense, ben şimdiden sonbaharı özledim.
yalnızlığımı boşalttığım bir sen varsın, bir kedim bir de boşalmış içki şişeleri.
bak gör her şey öyle güzel olacak ki, hep kahkahalar atacağız seninle, bak gör öyle mutlu olacağız ki bütün zebaniler ağlayacak.
dışarıda öyle kolay geçmiyor zaman, ben de acılar içindeyim. yine o kasvet yine o keder sardı bütün benliğimi.
içim öyle burkuluyor ki, ağlasam öleceğim.
sonbaharla birlikte geleceksin, sararmış yapraklarla düşeceksin kollarıma.
ve şafak bilmem kaç kalmadı hiçbir şey geriye…
ayrılık vakti cehennem meleği,
sen koğuştaki mavi çarşaflı uykuna, bense mezar gibi yatağıma…
bu tarifsiz sancıya dayanamıyorum.
ama senin ismin ve varlığın ayakta kalmamı sağlıyor.
iyi uykular cehennem meleği öpüyorum yürek yaralarından.
karakedi
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?