türk rock müziğinin en büyük üstadlarından birisi, şarkıcı, besteci ve söz yazarı.
o zamanlar cumhuriyet tarihinin ünlü tiyatrocularından sayılan ermeni kökenli irma felekyanla (toto karaca) , bir azeri türkü olan mehmet ibrahim karacanın evliliklerinin altıncı yılında, 5 nisan 1945de istanbulda dünyaya geldi.
karaca, sanatçı bir ailenin çocuğu olmanın avantajını çok iyi değerlendirerek sanatla iç içe büyüdü. cem karaca müzik hayatının ilk bölümünde anadolunun müziğinden bihaber bir şekilde, ilk grupları olan jaguarlar ve dinamitlerle rocknroll tarzı çalışmalar yapıyordu. o dönemdeki en büyük destekçişi ilhami gencerdi.
ilk evliliğinden kısa bir süre sonra askere giden karacanın hayatı askerliği sırasında bir anlamda değişti. bir yandan eşinin hasretini çekerken diğer yandan da anadolunun ilkokul kitaplarında anlatıldığı gibi olmadığını farkeden karaca, asker arkadaşının çaldığı bağlama sayesinde bir zamanlar ilkel ve sıkıcı bulduğu müziğin kendi duygularını anlattığını keşfetti.
1967 yılında askerlik dönüşü apaşlar grubuna katılan karaca ve grubu, hürriyetin düzenlediği altın mikrofon yarışmasında "emrah" isimli parçalayla ikinci oldu ve yarışmanın getirdiği şevkle batı müziği ile doğu müziğini sentezleme çabasına girerek bu yönde şarkılar üretmeye başladı.
resimdeki gözyaşları isimli parçayla büyük başarı elde eden karaca ve grubu apaşlarla almanyada ferdy klein orkestrasınıda yanına alarak parçalar kaydetdiler. cem karacanın apaşlarla olan beraberliği 1969un sonlarına kadar sürdü.
grupta gitarist mehmet soyarslan ve cem karaca arasındaki anlaşmazlıklar had safhaya çıkınca cem karaca gruptan ayrıldı. cem karaca apaşlar grubunun basçısı seyhan karabay ile birlikte kardaşlar grubunu kurdu. bu sıralarda cem karaca almanyaya giderek ferdy klein orkestrasıyla 4 tane 45lik doldurdu. amacı yeni grubuna ekipman alabilmek ve maddi sıkıntı yaşamadan çalışmalar yapmaktı. nitekim ilk 45likleri dadaloğlu ile büyük bir başarı elde etti. fakat 1972 yılında cem karaca ve seyhan karabay arasındaki tartışmalar cem karaca ile kardaşların yolunu ayırmasına sebep oldu. cem karaca, kardaşlar grubundan ayrılıp anadolu popun güçlü sesi moğollarla birleşirken kardaşlarda moğollarla anlaşmış ersen dinleteni gruplarına dahil etti. bu grupla 3 45lik çıkaran karaca, moğolların dağılmasıyla kariyerinin en önemli dönemini yaşayacağı dervişan grubunu kurdu.
dervişan politik-rock yapmanın yanısıra progressive rock müziğinin uğur dikmen ve oğuz durukan sayesinde türkiye ile tanışmasında önemli rol oynadı. cem karaca aynı zamanda tam anlamıyla ilk stüdyo albümünü bu grupla çıkardı: yoksulluk kader olamaz.
dervişanın dağılmasından sonra edirdahan isimli grubu kuran karaca, safinaz adında yine iyi bir albüm yapmış olmasına rağmen eski başarısını elde edemedi. bu albümden sonra almanyaya giden cem karaca bu ülkede 1987 yılına kadar sürgün hayatı yaşamak zorunda kaldı. bu dönemdeki çalışmalarında sık sık gurbet acısı gibi temaları işleyen karaca bu süre içersindeki en iyi albümünü almanca olarak çıkardı: die kanaken.
yabancı düşmanlığı, gurbetçilerin yaşamı gibi konuları işleyen cem karaca bu albümde ki bazı parçaların türkçesini ilerki albümlerinde kaydetti. die kanaken albümünün arka kapağında kendisiyle ilgili şunlar yazılıydı: "cem karaca ülkesi olan türkiyede bir rock yıldızı. ülkesinde 50ye yakın 45lik ve lp yayınlayan karacanın parçalarının çoğu sosyal içerikli sözlere sahip. 1981 yılının ocak ayında federal almanyada bulunduğu sırada son albümü yüzünden ülkesinde aranmaya başladı. bunun üzerine karaca, ülkesine geri dönmedi. mallarına el konan şarkıcı 200 yıl hapis cezasına çarptırıldı ve 1983 yılında da türk vatandaşlığından çıkarıldı. almanyada daha çok nazım hikmetin şiirlerini seslendirmesiyle tanınan karaca ilk olarak 1983 yılının başlarında almanca sözlerle ve doğu batı sentezinden oluşan bir müzikle seyirci önüne çıktı. amacı türkiyede olan biteni anlatmak değil, burada olup bitenleri anlatmak ve alman-türk ilişkilerini düzeltmeye çalışmak. şarkıları yabancı düşmanlığı ve ırkçılıkdan bahsediyor."
insanlar gülüyordu de! trende, vapurda, otobüste...
yalan da olsa hoşuma gidiyor söyle! hep kahır . bıktım be!
cem karaca
yurda döndüğü zaman turgut özalın elini öptüğü için döneklikle suçlandı. bu dönemde çıkardığı albümler sanki ülkesine uzun yıllar sonra dönen ve kendini evinde hissetmeyen bir kişi gibi verimsizdi. 1990 ve 1992de uğur dikmen ve cahit berkayla yiyin efendiler ve nerde kalmıştık albümleriyle birazda olsa eski cem karaca tadı vermeyi başardı. 1997 yılında ağır roman isimli filmde yıllar öncesinin hiti resimdeki gözyaşları cem karacaya yeniden popülerlik getirdi. 1999 yılında bindik bir alamete... isimli albümünü cahit berkay, engin yörükoğlu, ahmet güvenç, uğur dikmen desteğiyle çıkaran karaca, kahpe bizans filmi için 3 parça kaydedip, filmde ufak bir rolde yer aldı.
2000li yıllarda çeşitli şiir çalışmalarında gördüğümüz cem karaca, barış manço nun efsanevi grubu kurtalan ekspresle birleşerek konserler verdi. en son olarak "yol arkadaşları" isimli grubuyla sahneye çıkan cem karaca 8 şubat 2004de hayata gözlerini yumdu...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?