...ödlek olmak matrak birşey aslında. belki o kadar da ödlek değilimdir. ne bileyim? belki de biraz ödleğimdir, biraz da eldivenleri kaybolunca pek umursamayan biriyimdir. benim derdimde bu işte; bir şeyim kaybolunca hiç umursamıyorum; küçükken annem buna çok kızardı. bazı heifler kaybettikleri şeylerin peşinde günlerce koştururlar. kaybedince üzüleceğim bir şeyim olmadı hiç.biraz ödlek olmamın nedeni de bu belki.ama bu iyi bir özür değil. gerçekten değil. hiç ödlek olmamanız gerekir. birinin çenesine bir yumruk oturtmanız gerekirse, oturtmalısınız yumruğu. ama ben bunu yapamıyorum.herifin çenesine bir yumruk çakacağıma onu pencereden aşağı itsem ya da baltayla kafasını uçursam daha iyi. yumruk dövüşlerinden nefret ederim. dayak yemekten fazla çekinmem -dayak yemeğe de meraklı değilim,tabii- ama bir yumruk dövüşünde en çok beni karşımdaki herifin suratı korkutur. karşımdaki herifin suratına bakmaya dayanamam, derdim de bu benim. ikimizinde gözünü bağlasalar falan hiç fena olmazdı hani. gülünç bir ödleklik benimkisi, bir düşünürseniz, ama yine de ödleklik işte. kendi kendimi aldatmıyorum yani.
cavdar tarlasinda çocuklar
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?