boşuna

(bkz: beyhude)

sen yoksun.........
bosuna yagiyor yagmur...
birlikte islanmayacagiz ki.....

bosuna bu nehir......
cirpinip pirpirlanmasi.....
kiyisinda oturup goremeyecegiz ki...

uzar uzar gider..
bosuna yorulur yollar..
birlikte yuruyemiyecegiz ki..

ozlemler de ayriliklar da bosuna
oyle uzaklardayiz..
birlikte aglayamayacagiz ki

seviyorum seni bosuna..
bosuna yasiyorum
yasami bolusemiyecegiz ki ...

(bkz: aziz nesin)

edip akbayram ustadin zannedersem 1970’li yillarda okudugu bir asik mahzuni serif turkusu.

hak bana bir omur vermis
bosu bosuna
vucuduma bir can girmis
bosu bosuna

isa meryem’e mi kanmis
musa asada ne bulmus
suleyman bir sultan olmus
bosu bosuna

kah gittim kah geldim
aradim kendimi buldum
bir mahsuni serif oldum
bosu bosuna.

bir abidin $arkisi.

ayrılıkları yalın olduğu kadar vurucu bir dille anlatan aziz nesin şiiri..

"seviyorum seni boşuna
boşuna yaşıyorum
yaşamı bölüşemeyeceğiz ki.."

abidin’in serdar ortac’in beni unut sarkisiyla ayni muzige sahip olan sarkisi.

sozleri de soyle:

yarım kaldı bu sevda boşuna boşuna
yazık oldu yazıma kışıma
ne yapsam bilmiyorum huyuna suyuna
dayanamıyorum artık bu duruma

of of of of of of of of

yarım kaldı bu sevda boşuna boşuna
yazık oldu yazıma kışıma
ne yapsam bilmiyorum huyuna suyuna
dayanamıyorum artık bu duruma

bu aşk beni ateşlere attı
karşılığı küçük bir vedaydı
bu aşka her şey değer
üzülsem ne fark eder gel

of of of of of of of of

seviyorum seni ben gözünü kaşını
özlüyorum içini dışını
içimi titretiyorsun salına salına
aşığım o süt yanık kokuna

fikret kızılok’un "yadigar" albümünden bir şarkı.sözleri:

evveli günün ağırlığı göz kapaklarımda
bu gün daha başlamamış
kırıntıdır beklediğim
kuşbakışı sardunyalar
damla damla pusu tutar

cep elimle dolu
bir telaş var etrafımda
gazeteler aynı
hep aynı politika sayfası

rüzgar var mı... bulut yok
ezan sesi... karnım acıkır
manav radyosu haber okur
karga sesleri,takvim yaprakları
uzun oluyor kış günleri

içtiğim sular güzel kadınlar gibi
gölgeler uzuyor akşam üstleri

küf tutmuş rüyalarım
eski sinemalar gibi
hep bir olay olur ortasında

akşam olunca kapım beni bekler
yedim bir tas yatak sabırsız
bir o yana bir bu yana
mehtap düşer yastığıma kanımca
her şey boşuna