altında yuzuklerin efendisi eserine haksız eleştiriler getirilen başlık.
bu tartışmada tutarlı bir yol izleyebilmemiz için bir takım başlangıç noktaları belirlememiz elzemdir.
tanımla başlarsak; mitoloji mitleri, doğuşlarını, anlamlarını yorumlayan inceleyen bilimdalıdır.(kaynak:tdk sözlüğü) bu tanımdan yola çıkarsak yuzuklerin efendisini mitoloji biliminin kaynağı daha doğru bir ifadeyle mitolojinin ilgilenebileceği bir mit olarak kabul edebilir miyiz?
mit temel anlam olarak halk söylenceleri demektir. halk söylencesindeki temel anlam ise anonimliktir başka bir deyişle yazanın belli olmaması, olsa bile çok eski tarihlerde yaşamış olmasından dolayı varlıklarının başlı başına bir mite dönüşmesi durumu. örnek olarak homeros cuk diye oturcaktır. özet ve nihayi bir yargı olarak sunu belirtmem gerekir ki aklımıza mitoloji veya mit kelimeleri geldiğinde bizde çağrıştırdığı kavram eskilik olduğundan dolayı orta dünyayla ilgili olarak anlatılanları mitolojiden saymama eğilimine kapılırız zira lotrun yayınlanışı ancak 1950lere gitmektedir.
peki bu eğilimimiz ne kadar doğru? benim nacizane fikrim tamamıyle yanlış olduğudur. peki neden yanlış? (hıncal uluçun futbol yazıları gibi soru cevap oldu ama idare edin)
ilk olarak mitoloji, mit gibi kavramlar 19. yy sonunda tanımlanmıştır. dolayısıyle bu kavramları tanımlayanlar lotr gibi yazarı yaşayan bir soylenceyle karşı karşıya kalmamışlardı. ve yeni olan korkutmuştur,dışlanmıştır.
ikinci olarak lotr ne kadar mittir??
el cevap: tamamıyle çünkü mitler kabaca dünyanın yaratılışıyla, kahramanlıklarla ilgili hikayelerdir. tolkien baba silmarillionun ilk sayfalarında ardanın yaratılışını anlatır. kahramanlık kısmı ile ilgili bir şey söylemeye gerek duymuyorum.
üçüncü soru tolkien bu eseri yaratırken diğer mitlerden yararlanmış. bu hırsızlık olmuyor mu, eserin değerini düşüren bir şey değil mi?
buna hırsızlık dersek bu ithamdan kurtarabileceğimiz bir millet ya da medeniyet kalmaz. çünkü mit yaratımının temelinde etkileşim vardır. misal; romalılar o kadar saraya, paraya, bilgine rağmen tolkienin yarısı kadar çaba göstermemiş sadece yunan mitlerindeki ve söylencelerindeki isimleri değiştirmeyi yeterli görmüştür. dünyanın dört bir yanındaki söylencelerde ortak noktaların bulunması birbirlerine benzemelerini de birbirlerinden çalmak olarak değil birbirlerinden etkilenmek olarak açıklamak daha doğru olur. bu konuyla ilgili vereceğim son örnek ise biri iskandinav diğeride cermen kökenli iki söylencedir. söylencelerden daha eski ve iskandinav olanının adı volsung sigurd iken daha yeni, söyleyeni belli ama ismi bilinmeyen ve cermen olanının adı das nibelungenlied (nibelunglar destanı)dır. bu iki hikaye birbirinin aynısıdır. aradaki farklar birinin hristiyanlık öncesi diğerinin ise sonrası döneme ait olmasıdır. ilk hikayedeki kahramanın adı sigurd iken ikincisinde siegmund olmuştur. karakterlerin ikisi de ejderha öldürüp kanında yıkanmıştır. bu yüzden ikisine de kılıç, mızrak, ok işlemez yanlızca kanla yıkanırken vucutlarına yapışan bir yapraktan dolayı kanla ıslanmayan bölgeden yaralanıp ölebilirler. (achileusun topuğundan çalmışlar burayı..çok ayıp) ikisininde sihirli yuzukleri vardır ve lanetlidir (tolkienin yuzuk fikri buradan gelir ve bu tolkienii emperyalist hollywood usagı bir dombili yapmaz). fakat mitoloji bilimi bu hikayeleri ayrı destanlar olarak kabul eder çünkü aynı kültürün değişik dönemlerdeki söylenceleridir.
elflerin ve benzeri yaratıkların lugatımıza yalan yanlış aktarılması suçlamasına gelince. elfler ve diğerleri insanoğlundaki hayalgücünün ürünleridir ve hayal dünyasının kuralları tek düzen muhasebe sisteminden daha esnek çalışır. bu ürünler insanın algılayışıyla beraber değişim geçirirler. bundan dolayı bu arkadaşların lugatlara doğru düzgün girmesi gibi bir durum yoktur.
bu kadar çenenin sonunda anlatmaya çalıştığım şey şu. orta dünya,lotr ve ilgili hikayeler en az ilyada ve odessia kadar mitolojiyle ilgilidir zira en az onlar kadar mittir. ve troy filminden dolayı ilyadayı hollywooda alet olmakla ne kadar suçlayabilirsek, tolkienin yarattığı mitide o kadar suçlayabiliriz.
esen kalın.
son not: rambonun da tamamıyle bir savaş filmi olduğunu düşünüyorum. bu konudaki fikirlerimi de bilahare iletirim.
bir mitoloji kaynağı olarak yuzuklerin efendisi
klasik mitolojinin kan agladigi, ne klasik nede bati mitolojisine sadik kalinmadan yazilmis suslu masallarin konu acligi ceken amerikan piyasasina yem olarak atildigi, ve lugatimiza elflerin orclerin trolllerin yalan yanlis gecmesine neden olan yaklasim tarzi.
rambonun ne kadar bir savas filmi oldugunu idda edebilirsek lotrde o kadar mitoloji ile ilgilidir.
rambonun ne kadar bir savas filmi oldugunu idda edebilirsek lotrde o kadar mitoloji ile ilgilidir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?