msn den pekala gerçek olabilen hadise. belki de msn den yalnızca beyine aşık olunabileceği içindir.
eğer karşıdaki kimse dürüstse ve fikirlerini saklamıyorsa, beyine aşık olunur.
asıl soru şu: madem aşk hormonlara dayalı, insan nasıl daha kendi gözleriyle görmediği, kokusunu almadığı, temas etmediği, sesini duymadığı birine aşık olabilir? bu durumda işte aşk kişinin beynine olabilir ancak, fikirlerine. ve ayrıca bir kimsenin beynine, fikirlerine olan aşkın ömrü yoktur, üç yıl da sürmez, beş yıl da. sonsuzdur ve bitmez. belki de aşklar o nedenle geçicidir. belki de aşkın doğrusu beyne olandır, bilinmez.
ve ayrıca beyine olan aşk sadece karşı cinse olmak zorunda da değildir. insan pekala spartacus’un beynine, fikirlerine, yaprıklarına aşık olabilir örneğin. aynı şekilde mustafa kemal’e de, che’ye de.
o zaman şu sorun da ortaya çıkmıyor değil? aşk nedir ki, sadece hormonal midir?.. öyle demiyor mu bilim, uzmanlar? öyledir, o zaman. peki beyne aşık olunabilir mi, o zaman olunamaz. nedir bu durum, kafam karışık; saçmalıyorum. keşke... neye keşke dediğimi de bilmiyorum, itiraf etmesi gerekirse.
belki de kişinin beynine aşık olunamayacağı için buna aşk denemez, peki ne denir?
unutmadan, insan, beynine aşık olduğu ama hiç gidip de kendisine aşık olma fırsatı yakalayamadığı kimseyle bence buluşmamalı, tanışmamalıdır. belki o gerizekalı hormonlar bir mallık edip, iki kişinin uyuşmasını engellerler, belli mi olur... kişininin beynine aşk, o kişiye nefrete dönüşürse, çok ama çok üzülünebilir. gerçi aşk kendi başına üzüntüdür. nefret edin daha iyi.
ya aslında dinlemeyin beni, saçmalıyorum. gidin kendi kararınızı kendiniz alın, tabi bu duruma düşmüş olan varsa aranızda. hatta bana öğüt verebilecek olan varsa versin, ben düşünemiyorum, çünkü görüldüğü üzere kafam karışık.
(bkz: aşık saçmalar)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?