bir idam mahkmunun son günü, dünya edebiyatının ölümsüzlerinden victor hugonun yirmi altı yaşında yazdığı bir gençlik yapıtıdır. victor hugonun içerik olarak bu romandaki amacı çok yalın, çok açık: idam cezasının hem trajik, hem de saçma yanını göstermek. onun büyüklüğünde, onun dehasında bir yazar için böyle bir savı insanœ ve etik boyutlarıyla sergileyerek kanıtlamak hiç de güç değil. ama bu romanın büyük önemi başka özelliklerinden kaynaklanıyor. bu yapıt, birinci tekil kişi ben ile yazılan romanın ilk örneği. daha önce böyle bir yöntem bilinmiyor. demek ki bu özelliğiyle bir yol açıcı, bir öncü bu roman. roman kahramanının da dediği gibi, bir tür zihinsel otopsi olan bu romanda, modern edebiyatın ilk iç monoloğu ile karşılaşıyoruz. bir idam mahkmunun son günü, bir yazınsal yenilik olan samuel beckett ve georges batailleı haber veriyor. bu da romanın bir başka önemli özelliği. bataille ve becketti tanıdıktan sonra bu romanı daha iyi kavrıyoruz. idam mahk- munun kendisine ironik bir gözle bir başkası olarak bakışı ise, victor hugonun arthur rimbauddan kırk yıl önce `ben bir başkasıdır düşüncesini yaşamış olduğunu gösteriyor.
kaynak:http://www.canyayinlari.com/kitap_ayrinti.asp?id=663
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?