/tül tenine kül kelebekteki dokunu$larım/
sonra biri parmağını $ıklatırdı bir $ey ba$lardı
yağmur olurdu gözya$ı kusan adam
gölgelerin, omurgası kırık bir cümle gibi
yerle$tiği paragrafa özne olmayı reddederdi
sanırım temmuzdu ya da girmeyi reddetmi$tik yaza
yazarak ölüyordum ben sen öleyazıyordun sanki sonra
avucumda bir kristal serçe
bulduğun gün
(saat tarih an)
güle küs, geceye pus gibi iniyorken
aklım çıkıyorken sonra yerinden -ki yersizdir-
sabaha asimptot gibi dü$en elyazılarını okurken belirsiz
ve benden ve senden ve bizden oldukça bağımsız
belirtisiz bir nesne olmayı kabulleniyordu adam
ve gül tenine mül eleten gözlerini
dü$ürüyordu tam da yüklemin kapı önüne
"yine aldandınız" diyordu eros..
^..3 ağustos 2007
muğla..^
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?