bilgiçlerin hikayeleri

independence
once okuyunuz;

#1001904

sonra da bunu okuyunuz ancak birbiri ile ili$kili oldugu icin mumkunse her iki entryi de paragraf paragraf e$ zamanli okuyunuz.

cevab veriyorum;

elimi uzatmi$ deli gibi salliyordum ona dogru. son zamanlarda biraz kilo almi$tim, gidigim iyice belirgenle$mi$ti. elimi sallarken farkettim, gidigim da elimle ayni tempoda sallaniyordu. iki kolunun ucunda sallanan ellerini kullanarak vucudunu oturdugu sandalyede geriye dogru cekerken "yok yok, hayir" i$areti yapiyordu. en ba$tan biliyordum bu kizda biraz gerizekalilik oldugunu ama cok guzeldi ve guzelligi tum kusurlarini kapatabiliyordu. yakla$ik 45 saniyelik bir donu$ten sonra yine onun onundeki noktaya gelip "gel ya hadi" diyordum ama anlamiyordu, dedim ya en ba$tan beri biliyordum biraz gerizekali oldugunu. neden cagirdimi bile anlamiyordu, emindim bundan.

hic sevmemi$tim onu. o buyuk $irketin buyuk adamlarinin yaninda bir suru milyonlarca lira degerindeki toplantilara girdigimde arar dururdu salak. telefon her caldiginda dunyadaki butun arilari bir araya toplayip midesine midesine sokasim gelirdi. ruhu ve bedeni kivransin istiyordum tum acimasizligimla.

ak$am olurdu, bana ko$ardi. kac kere "bak bugun hayrigillerin orda mac izlicez, bi uzak dur allaha$kina" dememe ragmen kollarimdan tutup mal mal gozlerimin icine bakar, oyle bir sarilirdi ki hayvan, kemiklerim kirilir sanirdim yemin ederim. kac kere dedim "biraz az ye kizim lan, cami$ gibi olmu$sun" diye ama nafile, dinleyen kim. tam bir okuz gucu vardi kizda ama guzeldi i$te, yuzu guzeldi.

yine geldi bak yine.. terler fi$kiriyor alninin ve vucudunun her bir gozeneginden. bin defa dedim yanima gelmeden once du$ al le$ gibi kokuyorsun diye ama dinleyen kim. o kadar kiloyla gotunden ter bo$aniyordu ama hic orali bile degildi.

onunla gecirdigim gecelerde sabah olsun, gune$ bir an once dogsun diye allaha yalvarirdim. abazanlik boyle bir $ey i$te, ak$am gir koynuna, sabaha erkenden varabilmek icin de duaci ol a.k.

"bizim $irkette cali$iyor adam, mutlaka gitmemiz lazim.." dedim. herkes sevgilisiyle gidecekti, yalniz gitmektense okuz ebadindaki sevgilimle gitmem kacinilmazdi ne yazik ki.

daha once arkada$lariyla bir yerlere gittigi, gezdigi tozdugu olmu$tu ama hep ekmi$lerdi kendisini. kimi zaman otobus duraginda, kimi zaman bir restaurantta hesap geldigi zaman, biliyordum bunu, aglayarak anlatmi$ti bana. ancak bu bamba$ka bir $eydi onun icin. yaninda ilk defa bir erkekle bir yere gidecekti, daha once hicbir erkek yanina alip bir yere gitmemi$ti onunla, babasi bile.

i$ten eve gitmi$, du$ alsam mi diye du$unmu$ sonra her zamanki pisligi ile almami$ tabi. saclarinin siyahliginda olan upuzun elbisesini cikartmi$ dolaptan, ardindan da korsesini. o korse olmasa o elbisenin icine sigmasi mumkun degil zaten. du$ almadigi halde bornozunu giymi$ once, dedim ya kafada var bir hayli. ardindan bornozunu omuzlarindan yere du$urmu$ mal, aklinca bir ba$ina erotizm yakalayacak. siyah tangasini giymi$, hep heves edermi$ tanga giymeye, o gun de giymi$ ve her zaman olan yine olmu$. tanga gotune kacinca uzerine pacali donunu giyerek uzerine korsesini takmi$ ve elbisesini giymi$. o gotte kac tanga birikmi$tir bu gune kadar kendisinden yeniden haber alinamayan, kimse bilmiyor bunu. sutyene ihtiyaci yokmu$ zira o bedende sutyen de yokmu$. yedikce gobegi ile birlikte gogusleri de $i$mi$ durmu$ senelerdir.

saclarini ba$inin uzerinde toplami$ en tepedeki kel bolge gozukmesin diye. makyaj malzemelerini makyaj masasinin uzerine cikartmi$, gozlerinin ertafina siyah koyu golgeler yapmi$ gorsen kömürcü ciragi dersin. dudaklarina en kirmizi rujunu surmu$, lan arkada$ bir insanin hic mi elinin ayari olmaz a.k. ruj ta$mi$ yanaklara kadar, neyse. her ayrintiya ozen gostererek kendisini aynada izlemi$ ancak aynaya sadece gobegi siginca vazgecip beni beklemeye ba$lami$.

gomlegim sirilsiklam olmu$tu terden. atlet de giymemi$tim, gogus uclarim belli oluyordu. ben daha kapiyi calmadan acti, meger saatlerdir gozunu dikmi$ kapi deligine, beni bekliyormu$. kar$isinda duruyordum, upuzun boyum, geni$ omuzlarim, yeni kesilmi$ saclarim ve $ik takim elbisemle buradaydim i$te. defalarca "salak misin olm, yarak mi var bu evde" dedim kendi kendime ama i$te yine buradaydim. topuklu ayakkabilarini giydi ama ayak ayak degil ki, bildigin toynak. olmayinca cikartti, parmak arasi terliklerini giydi, icimden allah belani versin senin dedim. elbisesinin bacaginin cok ust sinirlarina kadar olan yirtmacini kontrol ederken carttt diye bir ses, o bacaga yirtmac mi dayanir? dayanmadi elbisenin bacak kismi patladi i$te.

"hayir, hayir!" diye bagiriyor artik. ziplaya ziplaya ona dogru gidiyorum.."hayir"

salona girdigimizde butun gozler bize dondu.. nasil donmesin? biz kadar igrenc bir cifti bir daha hangi firsatta goreceklerdi ki? kadinlar yanlarindaki kadinlarla fisilda$irken adamlar gozlerini ondan alip da onlara kulak misafiri olamiyordu. besbelli ki herkeste bir belgesel izleme keyfi mevcut olmu$tu. sahneye en yakin masayi gosterdiler, oturdum. o oturamadi, bir sandalye daha istedik, o da oturdu. dik duru$unu kesinlikle bozmuyordu, o korsenin icine kim girse bu $ekilde dik durmak zorundaydi zaten. sag caprazimda bir kadin vardi. oyle zarifti ki zerafeti zarifliginin kar$isinda zavalli kaliyordu.

"gelme, ne olur gelme!"

gelinle damat ilk danslarini ettikte sonra biz de onlara katildik. oyle bir bakiyordum ki ona, etrafimizda kimse yoktu sanki, zaten de yoktu. kim kalirdi bizim yanimizda o halimizle. oyle dans ediyorduk ki hayat durmu$tu bir an, midem bulanmi$ti. allah benim de belami versindi.

yerimize oturup $araplarimizi yudumlamaya devam ettik yudumlamak denebilirse. yalaktan mi iciyordu bardaktan mi farki ayirt edemezdi kimse. bedava diye boyle de icilmez ki, lanet olsun!
ve bir anda o ses duyuldu;
‘caney caney caneeeey işte meydannnhhheeeeyyy!’

bir hirsla ayaga kalktim, ceketimi cikartip uzerine dogru firlattim uzerini ortsun diye. elbisesi bel kismindan da biraz patlami$ti ve korse oldugu gibi gozukuyordu, rezil edecekti beni. kimse ne oldugunu anlayamadan onlarca insan piste dolu$tu ve halay celmeye ba$ladi..

halay ba$iydim.. elime bir pecete almi$ a$agi yukari dogru saga sola salliyordum.. ne vardi ki bunda? guzel bir oyun i$te.. uc adim saga at, sag bacak one sol bacak one.. pecete havada z ciziyordu.. ilk tur tamamlandiktan sonra bir halay ba$inin yapmasi gereken hareketleri yapmaya ba$ladim.. comeliyordum, zipliyor kalkiyordum, "tey tey tey" diye bagiriyordum.

be$inci turun sonunda kan canagi olmu$ gozlerimle ona baktim, agzini yuzunu dumduz edesim vardi. "gel yaa var ya kizimmm nasil egleniyoz" diye bagirdim. amacim halay ba$i yapip biraz kilo vermesini saglamakti. benimki de bir umuttu i$te.

gidiyorum.. kurtulu$un yok!

eminim kulaklarinda bir suru $ey yankilaniyor, bir suru gereksiz salak sacma $ey du$unuyordu $u anda, i$kenceler, kurtulu$ falan. ne salakca..

- ya ben gercekten hic bilmiyorum..
+ ( ne biliyorsun ki a.k. sen ya, bi soyle bana ne biliyorsun?) gel gel ben ogretirim sana cok basit.
- ya ben..
+ (bak geliyor agzina dogru sumsuk!) ya hadi ya..

kurtulu$un yok!

o o gun ileriye uc adim atip zipladi.. sonra bir daha zipladi..
ben halay ba$iydim.. oynadik da oynadik.. ben halay ba$iydim.. ben zipladim o ziplayamadi, nereye ziplio o gotle zaten.

zaman gecti her $ey bitti, bu halay kaldi yadigar. eminim ona soyledigim sozler dun gibi kulagindadir:

"bak halay da cektik ama sende hala bi gram eksilme yok. kilo vermeden sakin ola ki arama beni sikerim hayatini!"

ps: sonradan aldim haberlerini, ertesi gun $irketten de atilmi$ ve senelerce $irkette bu konu$ulmu$. korsenin patlamasindan tut memelerinin elbiseden firlamasina kadar. daha sonra belediyenin bursu ile bir aerobik kursuna katilmi$ ama nafile, lacka olan gotte don durur mu? yine ha babam yemi$ durmu$, nihayetinde belediye bursu kesmi$, kalmi$ oyle dimdizlak ortada.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol