sözlük yazarlarının yazmış oldukları denemelerin, bir kısmını gösterecek olan denemelerdir.
ve kaderin tozlu raflarından bir pasaj, ruhunun etrafında pervane oluyor:
“ölümümün ardından, sonsuz ıstıraba gebe kalacak ruhuma and olsun ki, varlığımın aynasında bir kez olsun kendimi göremedim.”
geçmişin kadim bilgisine eriştiren bilginin varlığını arayanların sonu, her zaman ölüm oldu. ve geçmişini arayan herkes gibi, o da kendisiyle yüzleşmek için tanrı’dan izin istedi öldürmek için.
ölmek için öldürmenin manası, varlığının okyanusların kuytularında izine rastlamanın döngüsel bir sembolü. uzun süreli sessizliğin ardından gelen tanrı’nın sesi, öldürmenin aslında, bizlere ne kadar kolay olduğunu fısıldıyor. ve hepimizin duyabileceği bu fısıltının ardından, rüyalarımız gerçeğin ta kendisinde, yalana hükmeden egomuzdan savrulmuş olduğu izlenimini veriyor. öldürülecek egonun varlığıyla gerçeğin ve rüyaların tek hükmeden konumunda olduğunu bizlere söyleyen sevgili tanrı…
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?