beyoğlu

quantitatif
kaçarçasına yürürüm ana caddesinde.ferahlamak için ara sokaklarına kaçarım.sessizliği yakalamak zor oldukça.yatık kaldırımları ve sökük demirleriyle gündüzün karanlığını yaşatır bazı yerlerde.pencerenin pervazına dayanmış kalın ğögüslerin taşıdığı vücudun ağzından;
-gel konuşalım yakışıklı
-türküm,doğruyum,babamın oğluyum tümceleri dökülür...
şaşırırsın.birden nerde olduğunu idrak edemezsin.girdiğin sokak sade bir sokak değildir.hemen çıkmak istersin.anne şevkatini bulman zordur.kafanı kaldırana kadar kalabılağa karışırsın.birbirini tanımayan insanlar yürü aşağı,yukarı,sağa,sola.
birden bir ses çalınır kulağına
-özgürlük,halkların kardeşliği diye
başını yukarı kaldırdığında komünist partinin tabelasını görürsün.
sağda ağa camii çoğu zaman işemeye girersin.adımların yavaşlar,yorulursun,susarsın.köşedeki barda bir şeyler içersin.yorulursun kalabalık yorar seni sen kalabalığı yorarsın.sesler anlamını yitirir.aynı yerlere bastığını zannerdersin.
tünele doğru ferahlar cadde.insanlar da.kalabalığın ulaşamadığı yerler de vardır,sesin ulaşamadığı...piyona,gitar ve kadın kahkaları...
beyoğlu beyoğlu beyoğlu...
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol