baykuş

su hayat bitsede gitsek
av makinesi yırtıcı kustur.soyleki;
başları büyük ve tüylüdür. kuyrukları kısa olmakla beraber, kanatları enli ve uzundur. bir kısmının kanat açıklığı, bir adam boyuna ulaşır. serçe kadar küçük olanları da vardır. gagaları kıvrık, pençeleri keskin kanca tırnaklı ve döner parmaklıdır. kuvvetli pençeleri adeta avına kenetlenir. kavramaları o kadar sıkıdır ki, bazen inatçı bir baykuş tarafından tutulan insan bileğini kurtarmanın yolu(insanlara saldırdıgı tecrübe ile sabittir), hayvanın ayak tendonlarını (kirişlerini) kesmektir.(bu butun canlı turu ile alakalıdır).

baykuşlar tam bir sessizlik içinde avlanır. bütün vücudu yumuşak ve ince tüylerle kaplıdır. tüyler, uçuş sırasında tabii bir susturucudur.(insadan haric bir cok hayvanın bile geldiginin farkına varamamasının sebebi budur,hava ile mumkun oldugunca yumusak ve az alan ile surtunur)uçuş esnasında kanatlarının “pırpır” sesi duyulmaz. iri gözleri, başlarının yanında değil önündedir. aşırı büyüklükteki gözleri, göz oyuğunda hareket edemez. araba farı gibi yuvalarında sabittir. ama baykuş boynunu 300 derecelik alan içinde rahatça çevirerek çevresini kontrol edebilir. dişi baykuş erkeklerinden daha iri olup, 2-10 yumurta yumurtlarlar. kuluçka süresi 30-40 gündür. yumurtadan çıkan yavruların göz ve kulakları kapalıdır. yavruların yuvada kalma süresi farklıdır.
tam karanlıkta(sıfır ısık) görme kabiliyetleri yoktur. az bir ışık avlarını yakalamaya kafidir. gözlerindeki ağ tabaka sarı renklidir. büyütücü özellik sağlar. gözlerinde esas olarak çubuk (rod) duyu hücreleri mevcuttur. bu hücrelerde “visual purple” yani “mor ışık görüntüsüne” sebeb olan kimyasal bir madde bulunur. rod hücreleri, en küçük bir ışığı bile kimyasal bir sinyale çevirirler. böylece insanın sadece bir ışık parıltısını fark ettiği yerde baykuş buradaki cismi bütün teferruatı ile görür. bütün kuşlarda üst göz kapağı alttakine geldiği halde baykuşlarda olay tersinedir.
baykuşların görme ve işitme kabiliyetleri son derece hassastır. çok az ışıkta avlarını yakalayabildikleri gibi, zifiri karanlıkta da işitme duyularıyla yerini tespit ederek yakalarlar(bir nevi radar). kulakları, en küçük hışırtıyı işitebilecek duyarlıktadır. hassas kulaklarıyla, gecenin sessizliğinde uçan pervanenin kanat sesini veya bir tohumun çiğnenişini, hatta tam sessizlikde düşen iğnenin sesini bile işitebilirler.

baykuşun geniş yüzü, nispeten sert ve kavisli(olaganustu bir tasarım dır.sert olmasını sebebi ses dalgalarına hemen tepki verebilmesi icindir,kıvrık yapsısı ile ses kulaga dogru yönlendirilir bir nevi amplifikator dur) tüylerle kaplıdır. tüyler bir kepçe gibi sesleri toplar ve kulağa yansıtır. bazı baykuş cinslerinin kulak delikleri öyle büyüktür ki, başın yan tarafını tamamen kaplar. ayrıca baykuşların başı geniştir ve kulakları diğer kuşlara göre birbirinden daha uzaktır. böylece ses dalgası bir kulağa çarptıktan sonra diğerine gelir. baykuş bu son derece küçük zaman aralığı içinde sesin geldiği yönü tayin eder. baykuşların ilginç özelliklerinden biri de kulaklarının perdeli oluşudur. istedikleri zaman açar, istediklerinde kaparlar(aksı takdır de sinir sistemi felc olur). dinlenme halinde ve yavaş uçuşlarında kulak perdesini açar, hızlı uçuşlarında ise kaparlar.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol