anladığım kadarıyla, hiçbir şey anlamasam da, anladığımı bile anlamasam da... bu konu üzerine kusmak istesem de, kustuklarıma gülenler olsa bile, kustuklarımı yemeye kalkacak kadar aç bünyeler olsa bile, bu konunun derinliğinde boğulsam bile... derinlere inmeden, yüzeydeki kirlilik çözülmez!
dindar kesimin zenginleşmesi, ariktokraasiye ayak uydurmasıyla başlayan dindan kesimin restorasyonu, çeşitli çevrelerce "başı örtüp kıçı açmak" olarak yorumlanıyor. dindar kesim, daha modern bir yaşama adım adım geçiyor, bunun en farkedilen tarafı da kılık kıyafette ki "uyumsuzluk gibi görünen moderniteye ayak uydurma" kısmıdır. göze görünen kısım, kılık kıyafet olunca, eleştiriler hemen bu yöne kayıyor.
göze görünmeyen bir kısım daha var: insanların beyinleri. dindar kesmin vizyonu da değişiyor. değişen bu vizyonu görmezden gelip hala cahil cühela söylemlerle dindar kesmin yozlaştığını söylemek pekala saçmadır. yozlaşan kısmı da var, bunlar burjuva dindarlar değil, köy-kentli dindarlardır.
kapalı bir kızın sevgilisi olabiliyor, bu sevgili aile ile tanıştırılabiliyor, aile buna artık normal bakıyor. öte yandan biz, sokakta kapalı kızların sevgilileri ile gezmesini, "yiyişmesini" eleştirip bunun yozlaşma olduğunu, "be ne perhiz bu ne lahana turşusu" olduğunu düşünüyoruz. biz görmezden gelmeye devam ediyoruz. dindar kesim moderniteye ayak uyduruyor, dindar kesim burjuvalaşıyor.
öte yandan köy-kentli dindar kesim var. onlar da modernleşmek isterken, yanlış modernleşmenin kurbanı oluyorlar. onlar modernleşmeyi sadece kılık kıyafet bazında ele alıyorlar. işte gerçek anlamda "başı örtüp kıçı açmak" deyimi ortaya çıkıyor. haklılık payı var.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?