bana bi masal anlat baba, eski günlerime döneyim. yüzüme gözüme serpilmi$ olan toprakları temizle, ellerime bak...silkele "ne yapmı$sın sen böyle yumurcak!" diyip gülüse yine.
yine flüt çalayım ben, sen beni dinle. müzige olan yatkınlıgımı anla "seni konservatuara gönderelim kızım" de bana. al yüzümü avuçlarının orta yerine; sen büyük biri olacaksın de.
anlatırken tut elimi ...
uykularım güzeldi baba, senleydi çünkü.
ilk a$kımdın sen benim. her ak$am "annemden çok" beklerdim seni. gün boyu yaptıgım karalamaları sana göstermek için can atardım, kinder suprise yumurtamı alır; içinde çıkan oyuncakların her birini salondaki büfe üzerine dizerdim.
sen gel de nasıl yaptıgıma bir bak diye, içinde tüm oyunlarım...
geceleri uyandıgımdaki tek sıgınagım sendin benim, anlattıgın küçük masalların içinde istanbul vardı, içinde bütün oyunlarım kurtal kuzu güne$le ay...
bana yine anlat baba, anlat ki içimizdeki bizi birbirimze baglayan o ı$ık hiç sönmesin...sustun, tüm oyunlar bitti.
geride bo$ bir salıncak kaldı, ellerim yerde yine.kanamakta ama silen yok baba.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?