"kapı açılır açılmaz içeri girdik. hepsini yere yatırdık. ne yapacağımız konusunda talimat almak için abdullaha birini gönderdik. abdullah eter ve pamuk vermiş hepsini teker teker bayıltıp öldürelim demiş. dışarı çıkıp, arabada bekleyen abdullahla konuştum. evde öldürmek zor olacak. ikişer ikişer götürüp öldürelim dedim. olur dedi. iki kişiyi büyük reisin arabasına bindirip eskişehir yoluna götürdük. müsait bir yer bulup ikisini de yere yatırıp kafalarına ateş ettik. geri döndük. böyle zor olacağını anlayınca abdullah, tek tek boğalım bunları dedi. bir tanesini zorla boğdum, diğer dördünü bu şekilde öldürmekte zor olacaktı. arkadaşları gönderdim. sonrada sedirin üzerinde bulunan dört kişiye yakın mesafeden ateş ederek mermilerin hepsin boşalttım. silahı da götürüp abdullaha verdim."
(17 kasım 1980, haluk kırcı , ankara sıkıyönetim savcılığına verdiği ifade)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?