back to the future

epikuros
senaryo yazarı oldukça zekidir, kendini zeki sanan bir sürü izleyicisini uyutması zaten bunun açık kanıtı. uyumakta ısrar edilen, kafam almıyo denilen nokta şu ki; ister 1 saniyeliğine olsun, ister 1 saliseliğine olsun mevcut zamandan/mekandan ayrılındığında herşeyinle ayrılırsın. 1 saniyeliğine de olsa geride hiç bir şey kalmaz ki bedenini senin yerine yaşatsın da zaman atlayıp gittiğin ileriki bir zamanda onunla karşılaşabilesin.

sadece elma-armut ve parmak hesabından anlayanlar için ilkokul düzeyinde somut bir örnekle açıklayalım; ali kars’tan bulgaristan’a yaya olarak gitmek zorunda olan topal ve zavallı bir insan kardeşimiz olsun. yolculuğu muhtemelen aylar sürecektir. lakin henüz kars sınırlarını geçmemişken eline bir zaman makinesi geçer. makineye atlayıp 1 saniyede bulgaristana varmak ve aynı zamanda aylar sonrası bulgaristana varacak olan kendisiyle karşılaşmak ister. bir yandan da çok sevinir "oh be o kadar yolu yürümekten kurtuldum" diye.

bedenini kaldırıp makinaya koyar, yaya olarak varabileceği günü hesaplar ve besmele çekerek aracın zaman panelinden tarih ayarını girer, ardından okey tuşuna basar. ve anında jjıınnn!! diye varır geleceğe, varması gereken tarihe hem de 1 saniyede. sonra araçtan iner, sağa sola bakınır "lan lan! nerde benim 3-5 ay yaşlanmış halim, kayıp mı oldu, buraya varması gerekiyordu" diye salak salak düşünür. kendini ararken babayı bulmuştur. şöyle düşünüp ayılır gibi olur ama yine de kafası tam yerinde değildir; "ulan ben kalkıp zaman makinesine bindim, ben zaman makinesine bindiğimde geride benim şahsıma kimse kalmamıştı ki o kadar yolu yürüsün, 5 aylık zamanı geçirsin, niye kafam basmıyor buna. ama şu marty, back to the future filminde arabaya atlayıp geleceğe gidiyodu kendi yaşlı haliyle karşılaşabiliyordu, benim yaşlı halimdense eser yok mına koyim. bi ibnelik dönüyor ortada ama ben çakamadım. o da 1 saniyeliğine geleceğe gidiyordu ben de, nerde yanlış yaptık biz acaba, yoksa dolap mı lan bu olay? dur bi dakika, ordaki küçük bir nüansı farkedemediiim, ben arabaya bindiğimde o geçmiş zaman dilimindeki ben’i yok ettim, ortadan kaybettim, onu zaman makinesine koyup buraya getirdim. o zaman diliminden bu zaman dilimine kadar yaşayıp yaşlanacak bir beden bırakmadım orda. o zaman diliminde benim bedenimle ilgili ne varsa zaman makinesine binip uçtu gitti, orda birşey kalmadı, bilmem anlayabildim mi?" gibi sorular sorarak kafasındaki ağları aralamaya çalışır. başarır mı bilinmez. bir örneği de böyle harcadık.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol