ölmeyi istemek

hoys
kurtulmak istemekten dolayıdır genelde bu istek. ama kurtulacak mıdır ölen kişi, o da ayrı konu tabii.
kunteper
allah inancı olanların ölmek istediği anlarda bunu kendilerinin yapmamaları gerektiğini hatırlatacak ve "uleyn yukarı tükürsen bıyık aşağı tükürsen sakal" dedirticek olay...
utopya
hayata kattiginiz bir anlam yoktur tek katkiniz bosluk doldurmaktir... dunyanin sizi de icine alacak bir haznesi yoktur, sizin icin bir tanecik bile bosluk kalmamistir. iste bunu anladiginizda hissettiginiz duygudur. yavuz cetin’in ’yasamak istemem’ sarkisidir olmeyi istemek...
nerobianco
yatakta öylece yatmak bazen .. sadece tavanı seyretmek düşüncelere dalmak birbirni desteklemeyen şeyleri kafada kurmak .bunları takmak!! kafayı yerinden kaldıramamak ağlayamamak,içinde tutmak,birikmek, dolmak bu yoğun duygları 4 saat hiç bir saniye ayılamadan yaşamak,üşürken terlemek ..haketmediklerini yaşadığını düşünmek.belki zihinsel olarak ölmek ama ruhu da buna davet etmek öyle işte bazen ölmek istemek..
tamu
geride bıraktıklarını, sevdiklerini, seni sevenleri düşünmeksizin kendi huzurunu sağlayabilmek umuduyla, insanın umutsuzluk anlarında aklına gelen düşünce.
tamu
o’nun sana yaşattığı acının mislini çekmesini istersin, ömrünün sonuna kadar seni düşünsün pişmanlıktan kahrolsun istersin. ve bir gece vakti herkes uyur, seni bekleyen karanlığa ilerlersin, pencereyi açarsın ve hafif esintiyi son kez koklarsın. geride bıraktıklarını bir an düşünürsün, ama artık dönüş yoktur. karartı her yanını sararken belki de o bir başkasıyla el ele, koyun koyuna...

kahrolmak mı? bir iki damla gözyaşı ardından. bir de fatiha...
benduruyorumsebagitti
sizden hiç kimse, maruz kaldığı bir zarar sebebiyle ölümü temenni etmesin. mutlaka bunu yapmak mecburiyetini hissederse, bari şöyle söylesin:’rabbim, hakkımda hayat hayırlı ise yaşat, ölüm hayırlı ise canımı al.’
hadis

burasi istanbul haci
her ne kadar ölmeyi istemek veya intihar edip ölmek günahsa bazen insan dayanamıyor ve hayatına son vermek istiyor, versekte kurtulabilirmiyiz acaba düşüncelerimizden, aşkımızdan?
turfanda askin bayat gubresi
kendi yaşamı için bir son istemektir. pek fazla büzük istemeyen ve hatta büzük ile alakası olmayan bir eylemdir. sonuçta sadece istemektir.

istediğini elde etmek amacı ile olayı icraata dökme kısmında bir miktar o büzük denen şeye ihtiyaç duyulduğu düşünülebilir! ama salt büzük yeterli değildir. arka planında kişinin hayatında yaşadıkları ile bina edilmiş bir vazgeçiş, bir tükenmişlik ve umudun tümü ile yitirilişi gereklidir. aksi takdirde bu dünya ile bağ kolay kolay koparılamaz.

yaşamayı kabul etmek/sürdürmek çift eşlilik gibidir. hayat, ölümün üzerine gelen ikinci eştir. ölüm hep var olandır, daimi eşimizdir. başta da sonda da, onun yanında/koynunda yerimizi alırız. hayat ise onun üzerine getirilmiş daha genç, işveli ve seksi ikinci eştir; eninde sonunda bizi terkedecek olan.

hiçbir şey sonsuza kadar sürmez deriz/m. tek istisnası ölümdür.
micheal pitt’ in death to birth’ deki sözlerini görüyor ve arttırıyorum: it’ s a long lonely journey along the death.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol