küçük iskender kitabı.
doğrusu kendimi, sorunlarla oynaşan, sonra da kolayca yorulup sıcak bir hayal şehrinin ana kalorifer kazanının yanına uzanıp uyuyan tembel ve hantal bir kediye benzetiyorum. dar bir koridorun ebruli karanlığında, aslında olmayan, var olmadığını çok iyi bildiğim, dört ayaklı bir ciğeri kovalayacağım: zatülcenpten kıvranan bir ciğeri!.. değil ona yetişmek, bu et yığınından sızan kanın kokusunu bile duyamıyorum. burnum, nükleer atıklarla dolu. burnum, peyklerle dolu. burnum, windows 2000in ileri modelleriyle dolu. burnum, borsa simsarlarıyla dolu. trendler yüzünden avımı koklayamıyorum. hiçbirini yapamadık. çünkü asla o kadar güçlü olamadık. çünkü geç kaldık. çünkü yalnız kendimizleydik. nereye geç kalmışlık ki? işte asırlardır cevabını aradığım ve beni egoizmden uzak tutabilen tek soru!.. aklım bir radyoydu ve ben frekanslar arasında istasyon düğmesini çevirerek sevecen bir ezgi yakalama uğraşı verdim, dijital değildim; onlar parazit yaptılar! yayınların arasına girerek çirkin laflar ettiler. kimi programlara canlı bağlanarak hakkımda ileri gen konuştular: benim bir kabak dolması tarifi olduğumu iddia ettiler!" küçük iskenderden bir roman: hastalıkların iyileştirdiği ruhlar için.
arka kapak
zatulcenp
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?