cemal abdulnasir

tiryaki
abd ve israil’e yakınlığıyla bilinen, kral faruk’u bir halk ayaklanmasıyla devirip 1952 yılında mısır’ın başına geçmiş arap milliyetçisi bir lider.
nasır’ın en büyük gayesi süveyş kanalı’nı yabancı ülkelerin denetiminden kurtarmak,bütün arap devletlerini tek bir şemsiye altında toplamak idi.halkın içinden biri olması da ona,bu emellerine erişecek yeterli halk desteğini sağlamaktaydı.
ingiltere ve abd’ye karşı sovyetler birliği ile temasa geçen nasır, sovyetler’in kendisine sağlamış olduğu maddi ve manevi yardım ile eni sonunda süveyş kanalı’nı arap sınırlarına eklemeyi başarabildi.yine sovyetler birliğinden büyük yardım alarak kurduğu asuan barajı ile bereketli nil sularını en verimli şekilde değerlendirmeyi sağladı.mısır büyük bir ekonomik ve siyasal gelişme gösterdi.
nasır’ın bu cesur girişimi kısa bir süre içerisinde diğer arap ülkelerinin de takdirini kazandı.nitekim suriye devleti, nasır ile anlaşarak iki devletin birleşmesinde karar kıldı.bu şekilde israil için de giderek bir tehlike oluşturmaya başlayan nasır abd ve ingiltere’nin yoğun tepkisini çekmeye başladı.
ancak nasır,kendisini bu emellerinden vazgeçirecek her türlü güce korkusuzca meydan okuyordu.tüm arap halklarının gözünde o gerçek bir kurtarıcıydı.daha sonraları nasırizm olarak anılacak arap milliyetçiliği bütün orta doğu’da hızla yayıldı.
nasır gene petrol kozunu oynayarak sömürgeci devletleri önemsemediğini gösterdi.hızla sanayileşen batılı devletler için her zaman vazgeçilmez bir unsur olan petrol, nasır döneminde arap ülekelrinin almış oldukları ortak bir kararla fahiş fiyatlara ihraç edilmeye başlandı.avrupa ve amerika’da adeta hayatın durmasına vesile olan bu durum beraberinde nasır’a karşı büyük bir nefret uyandırdı.
güç birliğine giden ingiltere ve abd büyük lojistik destek sağladıkları israil’le mısır’ı bozguna uğrattı.
tarihinde ilk kez birleşmeye anlaşmaya doğru yol alan arap birliği büyük bir darbe aldı.israil ,egemenliğini pekiştirdi.abd, petrolün yönetimini, tekrar gönlünü kazandığı işbirlikçi arap liderleri üzerinden kendi lehine döndürmeyi başardı.
her zaman için şovenist ve duygusal bir politika adamı olarak bilinen nasır uzun vadede orta doğu’nun sonunu getiren isim oldu.saldığı öğretiler çok sonradan acımasız bir kurşun olarak döndü ortadoğu halklarına.
kendisinden sonra yönetimin başına geçen enver sedat nasır’la aynı hataya düştü. gücünün sınırlarını abartan enver sedat, israil’e tekrar savaş açtı.giderek silahlanan israil mısır ordusunu tekrar bozguna uğrattı.bunula yetinmeyen israil arapların sindirildiği bu dönemde lübnan’a girip ordu birliklerini dağıttı,stratejik değeri yüksek golan tepelerini ele geçirdi.
yine nasır’ın yolunu seçen saddam hüseyin ve libya lideri kaddafi kaba şoven politikaları yüzünden ortadoğu’ya en acılı günlerini yaşattı.orta doğu; tarihinde bir daha karşılaşamayacağı büyük bir yalnızlığa doğru sürüklendi.
cetniklereolum
kendince sosyalizm ile milliyetçiliği birleştirmiş mısır halkına işgal ordularının bile yapamayacağı kötülükleri yapmış bir garip insan oğlu.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol